401

Sözbirliği ile bildirildi ki, Ebû Süfyânın “radıyallahü anh” zevcesi Hind “radıyallahü anhâ”, (Yâ Resûlallah! Mubârek yüzünüzü hiç sevmezdim. Şimdi ise, O güzel yüzün, bana herşeyden dahâ çok sevgilidir) demişdir.)

Sonbehâr mecmû’ası, hazret-i Mu’âviyenin “radıyallahü teâlâ anh” zulm etdiğini bildiriyor. Hâlbuki, hazret-i Mu’âviye halîfe olunca, islâm memleketlerine sulh, sükûn, huzûr geldi. Geçimsizlikler sona erdi. Cihâd ve fütühât başladı. Adâleti, ihsânları her yere yayıldı. Târîh kitâbları bunları uzun uzun anlatıyor.

8— (Saltanat gâyesiyle hurâfeler yaratan, güzelim islâm dînini koyu te’assub ve ümmetçiliğe çeviren zihniyyetin tohumu Osmânlı pâdişâhlarının ba’zılarının zihninde ve gönlünde yeşerdi. Bütün bu olanlar şî’îler içindi. Çünki, şî’îler, birlik istemişlerdi. Vahdâniyyetin (Muhammed-Alî) ile başladığını biliyorlardı. Amaçları Ehl-i beyti sevmek idi. Ümmetçilik tahakküme başlayınca, şî’îler ve aydınlar bunun karşısında olmuşlardır. Halîfelik zemânı, seçimle ilk halîfe olan hazret-i Alî değil miydi?) diyor.

Allahü teâlâ müslimânlara (Resûlümün ümmeti) diyor. Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, müslimânların kendi ümmeti olduğunu bildiriyor. Meselâ, (Ümmetimin büyük günâhı olanlarına şefâ’at edeceğim) ve (Ümmetimin âlimleri, Benî İsrâîlin Peygamberleri gibidir) gibi dahâ nice hadîslerde(Ümmetim) diyor. Bu yazar ise, Osmânlı pâdişâhları “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” islâm dînini ümmetçiliğe çevirdiler, diyerek, müslimânların halîfelerini kötülüyor. Ümmetçiliği de sonradan meydâna çıkmış göstererek, beğenmiyor. Yazarın bu sözü de, müslimânlıkla taban tabana zıddır. Hurûfîliği savunmakdadır. Hurûfîlerin bütün plânları, müslimân görünerek islâmiyyete saldırmakdır. Birlik istiyorlarmış. Bu sözleri kasabın keseceği koyuna, (Ben seni çok seviyorum, canına kıymak istemiyorum) demesine benziyor. Yazar, hurûfî olduğunu, ya’nî islâmiyyetde, kardeşi kardeşe öldürtmek fitnesini ortaya çıkaran İbni Sebe’in yolunda olduğunu örtmeğe çalışıyor. İbni Sebe’in yolunda olan Hasen Sabbâhın, kıydığı canları, akıtdığı binlerce müslimân kanını târîhler uzun uzun yazmakdadır. Yalnız Hasen Sabbâhın cinâyetlerini, hıyânetlerini okuyanlar bu hurûfînin yanlış yazdığını pek iyi anlarlar.

(Kısas-ı Enbiyâ)nın sekizyüzseksenyedinci sahîfesinde diyor ki, Hasen Sabbâh, İbni Sebe’in yolunda bir sapık, bir mülhid idi. Harâmlara halâl diyerek, çok kimseleri yoldan çıkardı. (Elemut) kal’ası ve civârı bunun tarafdarları ile doldu. Yol kesicilik yaparlardı. Ehl-i sünnete yezîdî diyorlardı. Bir yezîdî öldürmek, on kâfiri öldürmekden dahâ sevâbdır biliyorlar. Bunun için, hâcıları, hâkimleri, âlimleri, askerleri hançer saplayıp öldürürlerdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.