Dostlarımıza, din kardeşlerimize vasıyyetimiz şudur ki, Ehl-i sünnet mezhebini öğrenmeğe ve çocuklarına öğretmeğe çalışsınlar! Ba’zı kitâblarımızın sonunda yazılı olan kitâblardan herbiri, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarından terceme edilmişdir. Bu kitâblardan almalı, okumalı, öğrenmeli ve tanıdıklara ve hattâ bütün müslimânlara yaymağa, dağıtmağa uğraşmalıdır. Böylece, cihâd sevâbı kazanılmış olur.
Cihâd demek, ihtilâl yapmak, âmirlere karşı gelmek ve hükûmete ısyân etmek, dövmek, yıkmak, kırmak, söğmek demek değildir. Böyle şeyler yapmak, fitne çıkarmak olur. Ya’nî bölücülük olur. Müslimânların ezilmesine, habse girmesine ve din, îmân bilgilerinin yasak edilmesine yol açar. Böyle fitne çıkaranlara Peygamber efendimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” la’net etmişdir. Habse girmeği istemek, bir müslimân için şeref değildir. Müslimân için şeref; islâmın güzel ahlâkını edinmek, herkese iyilik etmek, islâmiyyete uymak, her mahlûka fâideli olmakdır. Habse giren, bu şereflerden mahrûm kalır. Kendini tehlükeye atmak ahmaklıkdır, günâhdır. Allahü teâlâ, (Kendinizi tehlükeye atmayınız!) buyuruyor.
Cihâd etmek, Allahü teâlânın dînini, Onun kullarına ulaşdırmak için, çalışmak demekdir. Cihâd üç dürlü yapılır. Birincisi, milletlerin başına geçmiş olup, onları köle gibi kullanan, islâm dînini işitmelerine mâni’ olan, emrindeki insanlara zulm, işkence yapan zâlimlerle harb edip, onları kahr ve yok ederek, islâm dînini insanlara duyurmakdır. İslâm dînini işitenler, müslimân olup olmamakda serbestdirler. İsterlerse müslimân olurlar. İsterlerse, islâmın ahkâmına, kanûnlarına tâbi’ olarak yaşar, kendi ibâdetlerini yaparlar. Bu silâhlı cihâdı, yalnız hükûmet yapar. Devletin ordusu yapar. Bütün müslimânlar, hükûmetin verdiği vazîfeleri yapmak sûreti ile bu cihâda iştirak ederek, cihâd sevâbına kavuşurlar. Dînimizi, milletimizi yok etmek için saldıran kâfirlere karşı da müdâfe’a için cihâd yapar. Ayrıca islâm dînini bozmak, yıkmak için, tuzaklar hâzırlıyan bid’at ehli, sapık, bölücü kuvvetlerle de harb eder. Bütün millet, hükûmete yardımcı olarak, cihâd sevâbına kavuşurlar.
Cihâdın ikinci nev’i, va’zlar, kitâblar, radyo, televizyonlar ve internet ile, islâm ilmlerini, güzel ahlâkını, adâletini ve insanlara verdiği hak ve hürriyyetleri bütün insanlara duyurmakdır.
Cihâdın üçüncü nev’i, birinci ve ikinci cihâdları yapanlara düâ ile yardım etmekdir. İslâmiyyeti yaymak için silâhlı cihâd yapmak farz-ı kifâyedir. Düşman hücûm etdiği zemân, her erkeğe, bunlar kâfi gelmezse, kadınlara ve çocuklara da farz-ı ayn olur.