Bedr gazâsında bulunanların geçmiş ve gelecek bütün günâhlarının afv edileceği hadîs-i şerîflerde bildirilmişdir. Bu iki halîfe, Bî’at-i rıdvân sözleşmesinde bulunmakla da şereflenmişlerdir. Bu sözleşmede bulunanların hepsinin Cennete gidecekleri de, sahîh hadîslerle bildirilmişdir. Hazret-i Osmân, Bedr gazâsında bulunmadı ise de, Resûlullah Ona Medînede kalarak zevcesi olan, [Resûlullahın kızı] hazret-i Rukayyenin hastalığının tedâvîsine çalışmasını emr buyurmuşdu. Bedrde bulunanların kavuşacaklarına kendisinin de kavuşacağını bildirmişdi. Bî’at-i rıdvân sözleşmesinde de, Onu Mekkelilere vazîfe ile göndermişdi. Onun yerine kendisi bî’at buyurmuşdu. Bunu herkes bilmekdedir. Bu üç halîfenin büyüklüğünü Kur’ân-ı kerîm de bildiriyor. Derecelerinin yüksekliğini âyet-i kerîmeler haber veriyor. Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anlamıyan zındıkların kuru inâdlarının hiçbir değeri yokdur. Şeyh Sa’dî hazretleri, (Gülistân) kitâbında buyuruyor ki, nazm:
Bir kimse ki, Kur’ândan, hadîsden anlamaz,
Cevâb vermemek gibi, ona cevâb olmaz!
Hazret-i Ebû Bekre dil uzatan zındıklara yazıklar olsun! O büyük Sahâbîde küfr ve dalâlet şübhesi olsaydı, Resûlullahın binlerce Sahâbîsi, ilmleri ve adâletleri ile sözbirliği yaparak, Onu Resûlullahın makâmına geçirmezlerdi. Hazret-i Ebû Bekrin halîfeliğini kabûl etmemek, zemânların en iyisi olduğu hadîs-i şerîfde bildirilmiş olan, o zemânki, otuzüçbin kişiye inanmamak olur. Azıcık düşünebilen kimse, böyle yanlış bir söz söyliyemez. Otuzüçbin müslimânın yanlış bir işde sözbirliği yapdığı ve sapık, bozuk birisini Resûlullahın yerine koyduğu bir zemân, zemânların en iyisi olmak şöyle dursun, iyi bir zemân bile olamaz. Böyle olduğunu bildiren hadîs-i şerîf, [hâşâ] saçma bir söz yapılmış olur. Böyle söyliyen, böyle yazan zındıklara Allahü teâlâ akl versin, insâf versin de, din büyüklerine dil uzatmakdan vaz geçsinler! Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” sohbetinin, terbiyesinin kıymetini anlasınlar! Hadîs-i şerîfde, (Eshâbımı söylerken, Allahdan korkunuz. Eshâbım söylenirken, Onlara saygısızlık yapmamak için, Allahdan korkunuz! Benden sonra, Onlara kötü gözle bakmayınız. Onları seven, beni sevdiği için sever. Onlara düşman olan, bana düşmanlık etmiş olur) buyuruldu. Dahâ ne yazayım? Açıkda olan bir şeyi bildirmek için, ne anlatayım? Kur’ân-ı kerîm hazret-i Ebû Bekrin medhleri ile doludur.(Velleyl) sûresi, başdan başa, Onun üstünlüklerini bildirmek için gönderildi. Onun yüksekliklerini, üstünlüklerini bildiren sahîh hadîsler, sayılamıyacak kadar çokdur.