Aşağıda oniki maddede yazılı alçakça düzülmüş iftirâları ve bunların doğrusunu okuyan temiz rûhlu gençler, islâm düşmanlarının taktiklerini, oyunlarını açıkca anlıyacak, kendilerine ilerici diyen, o kara kafalı, habîs rûhlu kâfirleri yakından tanıyacakdır:
1— (Cem’iyyet hayâtına karışmış dînî düşünce ve metod, cem’iyyetin gelişmesini önliyen zincir gibi imiş.)
Cevâb: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Hiç ölmiyecekmiş gibi dünyâ işlerinize çalışınız!) buyuruyor. İmâm-ı Münâvînin bildirdiği hadîs-i şerîfde,(Elhikmetü dâlletül-mü’min) buyuruyor. Ya’nî, (Hikmet, fen bilgileri, mü’minin gayb etdiği malıdır. Nerde bulursa alsın!) buyuruyor. İslâm dîninin, cem’iyyetlerin kalkınmasını desteklediğini, medeniyyete ışık tutduğunu, dost düşman bütün ilm adamları, sözbirliği ile söylemekdedir. Meselâ, İngiliz lordlarından Lord Davenport, Londrada basılan, İngilizce (Hazret-i Muhammed ve Kur’ân-ı kerîm) ismindeki kitâbında, ikinci kısmı ikinci faslı, birinci sahîfesinde, (İlme ve irfâna, müslimânlardan dahâ derin saygı gösteren bir millet gelmemişdir) sözü ile başlıyarak, islâmiyyetin cem’iyyetlerin ilerlemesine, yükselmesine önderlik etdiğini, misâllerle, vesîkalarla uzun anlatmakdadır.
Amerikada, Teksas Teknik Üniversitesi profesörlerinden, Amerikan târîhcisi Dr. Kiris Traglor, [m. 1972] senesinde büyük bir topluluğa yapdığı konuşmasında, Avrupa rönesansının ilhâm ve gelişme kaynağının islâmiyyet olduğunu, müslimânların, İspanyaya ve Sicilyaya gelerek, bugünkü modern teknik ve gelişmenin temellerini atdıklarını söylemiş ve fende ilerlemenin, kimyâda, tıbda, astronomide, denizcilikde, coğrafyada, kartografya ve matematikde terakkî etmekle mümkin olduğunu ve bu bilgileri, Avrupaya, Kuzey Afrika ve İspanya yolu ile, müslimânların getirdiklerini bildirmişdir. Eğer müslimânlar, bilgilerini kıymetli tirşe kâğıdlara ve papirüslere yazmasalardı, bugünkü modern basın nasıl meydâna gelirdi ve fâideli olabilirdi, demişdir. Yukarıdaki yazıyı, Pâkistânda çıkan, haftalık (İslâm dünyâsı) gazetesinin, 26 Ağustos 1972 sayısından aldık. İlmde, kuru bir etiketden başka nasîbi olmıyan bir ahlâksızın, câhil bir islâm düşmanının yalanları, bu hakîkati elbette örtemez. Güneş balçıkla sıvanamaz.
2— (Devleti din zincirinden, din kösteğinden kurtarmak gerekmiş. Muâsır batı medeniyyetine ulaşabilmek için, gerçek bir layıklık sistemine kavuşmak lâzımmış.)
Cevâb: İslâmiyyetde, ilm, ahlâk, doğruluk, adâlet üzerine dayanan ve tam liberal olan demokratik devletler kurulmuşdur. Devleti, siyâset canbazlarının elinde oyuncak olmakdan korumakdadır. Kapitalistler, diktatörler ve komünist uşakları, böyle bir serbest sistemi, kendi zulm, işkence ve ahlâksızlıkları için, bir zincir, bir köstek gibi görürler.