Abdestsiz bir kimse, talebesine göstermek için teyemmüm ederse, bununla nemâz kılamaz.
Teyemmüm ile nemâz kılabilmek için, yalnız teyemmüme niyyet etmek yetişmez. İbâdet olan başka bir şeyi, meselâ, cenâze nemâzı kılmak için, secde-i tilâvet yapmak için veyâ abdest için veyâ gusl için teyemmüm etmeğe niyyet lâzımdır.
Teyemmüme niyyet ederken, abdest ile guslü ayırmağa lüzûm yokdur. Abdest için niyyet etmekle, cenâbetden de temiz olur. Cenâbetden temizlenmeğe niyyet edilen teyemmüm ile nemâz kılınabilir. Abdest için ikinci teyemmüme lüzûm yokdur.
2— (Menâhic) kitâbında diyorki, (Şâfi’î ve Hanbelî mezheblerinde, teyemmüm yalnız toprakla yapılır. Hanefîde ve Mâlikîde iki kolu dirseklerinden yukarı sıvalı olarak, iki elin parmakları açık olarak avuç içlerini temiz toprağa, taşa, toprak veyâ kireç sıvalı dıvara sürüp ve ileriye, geriye oynatıp, avuç içlerini en az üç parmak mikdârı değmek üzere, iki avucun içleri ile yüzünü bir kerre mesh etmek, ya’nî sığamak.)
[Yüzü tam mesh edebilmek için, avuçlar açık ve dört parmak birbirlerine yapışık ve iki elin ikişer uzun parmaklarının uçları birbirlerine değmiş olarak, avuç içleri saç kesimine konup, çeneye doğru yavaşça indirilir. Parmaklar yatay vaz’iyyetde alnı, göz kapaklarını, burnun iki yanını ve dudakların üzerlerini ve çenenin yüz kısmını iyice sığamalıdır. Bu esnâda avuç içleri de yanakları sığar].
3— İki avucu tekrâr toprağa sürüp, birbirine çarparak, tozu toprağı silkeledikden sonra, önce sol elin dört parmağı içi ile, sağ kolun alt yüzünü, parmak ucundan dirseğe doğru sığayıp sonra, sağ kolun iç yüzünü, sol avuç içi ile, dirsekden avuca kadar sığamakdır. Bu esnâda sol baş parmak içi sağ baş parmak dışını sığar. Bir rivâyetde, yüzüğü çıkarmak ve parmakların yanlarını diğer elin parmaklarının içleri ile mesh etmek lâzım değildir. Geniş yüzük hareket etdirilir. Sonra, yine böyle sağ el ile, sol kol sığanır. El ayasını toprağa sürmek lâzımdır. Toprağın, tozun elde kalması lâzım değildir. Avuç içleri yüzünün ve kollarının iğne ucu kadar yerine değmezse, teyemmüm sahîh olmaz.
Abdest ve gusl için teyemmüm aynıdır.
Teyemmümün sünnetleri onikidir:
1— Toprağa avucun içini koymak.
2— Avuçları, toprak üzerinde ileri ve geri çekmek.
3— Avucda toprak varsa, toprak kalmayıncaya kadar, iki eli, baş parmakları ile birbirine çarpmak.
4— Elleri toprağa koyarken parmakları açmak.
5— Besmele ile başlamak.
6— Evvelâ yüzü, sonra kolları mesh etmek.
7— Abdest alır gibi, çabuk yapmak.
8— Müsâfir bir mil içinde su bulunduğunu bilirse, araması farz, zan ederse sünnetdir.
9— Önce sağ, sonra sol kolu mesh etmek.
10— Elleri, toprağa vurarak, kuvvetle koymak.
11— Kolları, yukarıda anlatılan şeklde mesh etmek.
12— Parmaklar arasını mesh etmek.
Suyu bulunmıyan kimsenin, cünüb olması câizdir.
Toprak cinsinden olan her temiz şey ile, üzerinde bunların tozu olmasa bile, teyemmüm edilir. Yanıp kül olan veyâ sıcakda eriyebilen şeyler, toprak cinsinden değildir. O hâlde, ağaç, ot, tahta, demir, pirinç, yağlı boya sıvalı dıvar, bakır, altın, cam ile teyemmüm edilemez. Kum ile olur. İnci, mercân ile olmaz. Kireç ve alçı ile, yıkanmış mermer, çimento, sırsız fayans, sırsız porselen çanak çömlekle, çamur ile olur.