593

Her kim bu gibi kıymetli günlere hurmeten bir yetîmin başını okşasa, Hak teâlâ hazretleri, o yetîmin başındaki kıl sayısınca, o kimseye ni’met lutf eder. O günlerde, bir fakîr kimseye yemek verse, bütün müslimânlara yemek vermiş gibi ihsân ve sevâba mazhar olur. Bir adam ölünce veyâ zevcesini boşayınca, oğlu yedi yaşına, kızı dokuz yaşına kadar, bunları (Hidâne) ya’nî terbiye hakkı, analarına âid olur. Anaları ölürse veyâ evlenirse, bunun kadın akrabâlarına âid olur. Nafakaları, dâimâ babalarının üzerine olur. (Feyziyye), Şeyhul-islâm Feyzullah efendinin fetvâlarıdır. 1115 de Edirnede şehîd edildi.

Tenbîh: Aşûre günü, onuncu gün demekdir. Bugün ibâdet olarak yalnız meşhûr aşûre tatlısını pişirmek ve dağıtmak bid’atdır, günâhdır. O gün, mâtem tutmak da günâhdır.

80 – Birkaç şey orucu bozar. Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz buyurdu ki:(Gîbet etmek, nemîme, ya’nî söz gezdirmek, yalan yere yemîn etmek, nâ mahremlere şehvetle bakmak gibi şeyler [nâfile] orucu bozarlar.) [Farz orucun da sevâblarını giderirler.] Gîbet, hem Allahü teâlânın ve hem de insanların hakkı olması bakımından çok büyük mes’ûliyyeti mûcib bir hatâ ve büyük bir günâhdır. Gîbet edenlerin dili, kıyâmet günü feci’ bir manzara arz ederek bütün mahlûkat arasında mahcûb ve rezîl olacakdır. Gîbet, Kur’ân-ı kerîmde sarâhaten men’ edilmekde ve ölmüş kardeşinin etini yimek gibidir, denilmekdedir.

Tenbîh: İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi aleyh” (Kimyâ-i se’âdet)kitâbında, oruc bahsinde buyuruyor ki: Üç dürlü oruc vardır: Birincisi avâmın, ya’nî ictihâd makamına yükselmiyenlerin orucudur. Zemânımızdaki bütün hocaların, imâmların, hâfızların, müftîlerin, vâizlerin ve bütün müslimânların orucları bu birinci derecededir. Bunların orucları, vücûda bir şey girmekle, ya’nî gıda veyâ devâ sokmakla ve cinsî mübâşeretle bozulur. İğne ile ilâc şırınga edince, hanefîde de, şâfi’îde de bozulur. Câhillerin fetvâlarına aldanmamalıdır.

İkinci derece, havâsın ya’nî müctehidlerin orucudur. Bunların orucu, herhangi bir a’zânın günâh işlemesiyle bozulur. Meselâ, gîbet, yalan, söz taşımak, nâ mahreme bakmak ile bozulur. Ba’zı âlimler, bunların avâm orucunu da bozacağını bildirmiş ise de, Hanefî mezhebinde, bunlar avâm için yalnız mekrûhdur. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” [80 senesinde tevellüd ve 150 de vefât etdi. Bağdâddadır.] yukarıdaki hadîs-i şerîfi, (Orucun sevâbını yok eder) ma’nâsına almışdır. Ya’nî bunlar, orucun sıhhatini değil, kemâlini giderir. Üçüncü derece de, Ehassülhavâs orucudur ki, bunların orucu, Allahü teâlâdan başka bir şeyin kalbe girmesi ile bozulur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.