415

Mu’âviyeye emr yazıp, (Ubâdenin işine karışma!) dedi. İstî’âb kitâbında, Hasen diyor ki, (Halîfe Ömerin, fıkh öğretmek için, bizim memlekete gönderdiği on âlimden biri, Abdüllah bin Magfel idi). Dârimînin kitâbında, Ömer bin Eşca’ diyor ki, (Halîfe Ömer buyurdu ki, bir zemân gelir, Kur’ân-ı kerîme yanlış, bozuk ma’nâ verenler görülür. Doğrusunu, hadîs âlimlerinden öğreniniz! Çünki, Kur’ân-ı kerîmi en iyi hadîs âlimleri bilir). Dârimînin kitâbında, Meymûn bin Mehrân diyor ki, (Hazret-i Ebû Bekre da’vâcı gelince, Kur’ân-ı kerîme göre hükm ederdi. Kur’ân-ı kerîmde bulamazsa, hadîs-i şerîfe göre hükm ederdi. Hadîs-i şerîflerde de bulamazsa, Eshâb-ı kirâma anlatır, Resûlullahın böyle da’vâya cevâb verdiğini bilen varmı derdi. Sözbirliği ile cevâb verilirse, hamd edip, öylece hükm ederdi. Haber verilmezse, Eshâbın büyüklerini toplar. Onlara anlatır. Sözbirliğine varırlarsa, öylece hükm ederdi). Hazret-i Ömer de, kâdî Şüreyhe, böyle yapmasını, hiç cevâb bulamazsa, kendi ictihâdı ile hükm etmesini emr eylemişdi. Yine Dârimîde Abdüllah ibni Yezîd bildiriyor ki, (Abdüllah ibni Abbâsa birşey sorulunca, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde bulamazsa, hazret-i Ebû Bekrin ve Ömerin sözlerine uyarak cevâb verirdi. Onların sözlerinde de bulamazsa, kendi ictihâdı ile söylerdi). Dârimîde, Huzeyfe buyurdu ki, fetvâ verecek kimsenin, mensûh ve nâsih olan âyetleri bilmesi lâzımdır. Bunları bilen kim vardır dediklerinde, Ömer-übnül-Hattâb onlardandır dedi. Dârimîde, Ziyâd bin Cedîr diyor ki, hazret-i Ömerle konuşuyordum. İslâmiyyeti yıkan şey nedir dedi. Siz söyleyiniz dedim. (Din adamlarının yanlış söylemesi ve münâfıkların bozuk fikrlerini âyet ile ve hadîs ile isbâta kalkışarak müslimânları aldatmaları ve sapıkların hükm sâhibi olmaları, İslâmiyyeti yıkar) buyurdu. Yine Dârimîde, Amr bin Meymûn, hazret-i Ömer ölünce ilmin üçde ikisi gitdi dedi. Bunu İbrâhîme söylediklerinde, Ömer ilmin onda dokuzunu götürdü dedi. Dârimîde, Amr bin Ebû Süfyân dedi ki, hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh” (Bildiklerinizi yazarak, unutulmakdan koruyunuz!) buyurdu. Hadîs ilminin temeli, hazret-i Ömerin bu sözüdür.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” zemânında ve hazret-i Ebû Bekr zemânında açıklanmamış olan çok mes’ele vardı. Hazret-i Ömer, bunların hepsini icmâ’a bağladı. Bunlarda şübhe bırakmadı. Hazret-i Ömerin bildirmediği mes’elelerde kıyâmete kadar sözbirliği olmaz. Hazret-i Ömerin gayreti olmasaydı, İslâm âlimleri kıyâmete kadar güç durumda kalırlardı. İslâmiyyetin bayrağını ellerinde yürüten Ehl-i sünnetin temeli, hazret-i Ömer Fârûkûn sözbirliği yapdığı mes’elelerdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.