İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh”, (Redd-ül-muhtâr)ın ikiyüzseksenüçüncü sahîfesinde diyor ki, (Âmînin mezheb değişdirmesicâiz değildir. Dilediği bir mezhebi taklîd etmesi lâzımdır). Âmî, müctehid olmıyan demekdir.
Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî “rahime-hullahü teâlâ”[1] (Ikd-ülceyyid) kitâbında diyor ki, (İctihâd derecesine yükselmemiş din adamının, hadîs-i şerîfden anladığı ile amel etmesi câiz değildir. Çünki, hadîs-i şerîflerin mensûh veyâ te’vîlli yâhud muhkem olduğunu ayıramaz). İbni Hâcib de, (Muhtasar) kitâbında böyle yazmakdadır. Yine Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî “rahmetullahi aleyh”, (Füyûd-ül-Haremeyn) kitâbında, (Hanefî mezhebi, mezheblerin en kıymetlisidir. (Buhârî) kitâbında toplanmış olan (sünnet-i Nebeviyye) yoluna en uygun olan, bu mezhebdir) demekdedir.
Dâtâ Genc-i Bahş-i Lâhorî “rahime-hullahü teâlâ”,[2] (Keşf-ülmahcûb) kitâbında diyor ki, Yahyâ Mu’âz-ı Râzî “rahmetullahi aleyh” Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” rü’yâda gördü. Yâ Resûlallah! Seni nereden arayıp bulayım, dedi. (Ebû Hanîfenin mezhebinde) buyurdu. [Yahyâ bin Mu’âz “rahmetullahi aleyh”, 258 [m. 872] de Nişâpûrda vefât etdi.]
İbni Hümâm “rahmetullahi aleyh”, (Tahrîr) kitâbında diyor ki, (Bir kimsenin, taklîd etdiği mezhebi, ya’nî ona uygun iş yapmağa başladığı mezhebi terk etmesinin câiz olmadığı sözbirliği ile bildirilmişdir).
Mevlânâ Abdüsselâm, (Cevhere) şerhinde diyor ki, (İbâdetlerde ve ictihâd ile yapılan işlerde, dört mezhebden birini taklîd eden kimse, böyle yapdığı işi, Allahü teâlânın emrine uygun olarak yapmış olur). [Abdüsselâm bin İbrâhîm Lâkânî Mâlikî “rahmetullahi aleyh”, babasının (Cevheret-üt-tevhîd) manzûmesini şerh ederek, (İttihâf-ül-mürîd) ismini vermiş, 1078 [m. 1668] de Mısrda vefât etmişdir.]
İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî “rahmetullahi aleyh”, (Mebde’ ve Me’âd) kitâbında buyuruyor ki, (Hanefî mezhebinde, imâm arkasında, cemâ’atin ayakda okumamasının haklı olduğunu, Allahü teâlâ bu fakîre bildirdi).
—
[1] Veliyyullah Dehlevî 1176 [m. 1762] de vefât etdi.
[2] Alî bin Osmân Dâtâ Gencbahş 465 [m. 1072] de vefât etdi.