“radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”.
[Görüyorsunuz ki, yüce Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” başka dinden olan kimselere son derece merhamet ve şefkat ile mu’âmele edilmesini ve hıristiyanların kiliselerine dokunulmamasını, yıkılmamasını emr etmekdedir.]
Şimdi de, Ömerin “radıyallahü anh” İlya ehâlisine verdiği (emân)ın tercemesini aşağıda yazıyoruz. [Hıristiyanlar, İlyâs aleyhisselâma İlya derler. Kudüs şehrine de İlya diyorlar.]
(İşbu mektûb, müslimânların emîri Abdüllah Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” İlya ehâlisine verdiği emân mektûbudur ki, onların varlıkları, hayâtları, kiliseleri, çocukları, hastaları, sağlam olanları ve diğer bütün milletler için yazılmışdır. Şöyle ki:
Müslimânlar, onların kiliselerine zorla girmeyecek, kiliseleri yakıp yıkmayacak, kiliselerin herhangi bir yerini tahrîb etmeyecek, mallarından bir habbe [danecik] bile almayacak, dinlerini ve ibâdet tarzlarını değişdirmeleri ve islâm dînine girmeleri için kendilerine karşı hiç bir zor kullanılmayacak. Hiçbir müslimândan en ufak bir zarar bile görmeyecekler. Eğer kendiliklerinden memleketden çıkıp gitmek isterlerse, varacakları yere kadar canları, malları ve ırzları üzerine emân verilecekdir. Eğer burada kalmak isterlerse, temâmen te’mînât altında olacaklar. Yalnız İlya ehâlisinin verdiği cizyeyi [gelir vergisini] vereceklerdir. Eğer İlya halkından ba’zıları, rum halkı ile birlikde, âile ve malları ile berâber çıkıp gitmek isterlerse ve kiliselerini ve ibâdet yerlerini boşaltırlarsa, kiliseleri ve varacakları yere kadar, canları, yol masrafları ve malları üzerine emân verilecekdir. Yerli olmayanlar, ister burada otursunlar, isterlerse gitsinler, ekin biçme zemânına kadar, onlardan hiçbir vergi alınmayacakdır.
Allahü azîmüşşânın ve Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” emrleri ve bütün islâm halîfelerinin ve umûm müslimânların verdiği sözler, işbu mektûbda yazılı olduğu gibidir.)
İmzâlar:
Müslimânların halîfesi Ömer bin Hattâb.
Şâhidler:
Hâlid bin Velîd,
Abdürrahmân bin Avf,
Amr ibnil’Âs,
Mu’âviye bin Ebî Süfyân.
Ömer “radıyallahü anh”, Kudüs muhâsarasına bizzât kendisi teşrîf etdi.