Buna bir sebeb aranırsa; bu, gerek müslimânların, gerekse hıristiyanların dinlerinin emrlerini yerine getirmemeleridir. Ya’nî dinlerinin îcâblarını yapmamakdır. Hattâ, Avrupalı feylesoflardan birisi, neşr etdiği bir risâlede şöyle demekdedir: (İslâm dîninin hak bir din olup, hıristiyanlığın ise, hak din olmaması; dünyâda yapdıkları eserler ile sâbitdir. Çünki müslimânlar, dinlerinin emrlerini yapmakda, ya’nî islâmiyyete uymakda kusûr etdikce, za’îfliyerek ilmde ve fende geri kaldılar. Hıristiyanlar ise, dinlerini ne kadar terk etmiş, hıristiyanlıkdan ne kadar uzaklaşmışlar ise, o kadar kuvvetlenip, ilmde ve fende ileri gitmişlerdir. Son zemânlarda hıristiyan devletlerin ta’kîb etdikleri yol, kitâbları olan İncîlin emr etdiği yolun tam tersidir. Bu herkesce ma’lûmdur.)
Protestanların, hıristiyanlığın doğruluğunu isbât için getirdikleri delîllerden biri de, “Avrupada putperest bulunmayıp, islâm memleketlerinde, islâmiyyetin hâkim olduğu beldelerde ise, yehûdî ve hıristiyanların bulunması”dır. Bu hâli, hıristiyanlığın insanlara te’sîr etme kuvvetine haml etmekdedirler. Ortaya atdıkları bu iddi’â, hıristiyanlığın doğruluğunu isbât etmekden çok, islâmiyyetin akllara durgunluk veren adâletini isbât etmekdedir. Çünki bir kimse, hangi dîne bağlı bulunursa bulunsun, islâm memleketlerinin her tarafında aynı haklara sâhib olup, adâlet karşısında müslimân ile müsâvî idi. Gayr-i müslimler, islâm devletinin himâyesinde gâyet râhat idiler. Onların ne dînine karışılıyor, ne de ibâdet etmelerine mâni’ olunuyordu. İstedikleri san’at ve ticâret ile serbestce uğraşıyorlardı. Fekat, Avrupanın pek çok yerlerinde, protestanlar şöyle dursun, hıristiyanların diğer fırkalarına tâbi’ olanlardan hiç birinin, bir diğerinin hâkim olduğu yerde can ve mal emniyyeti yokdu. Râhatca ikâmet etmesi mümkin değildi. Ermeniler ve rumlar islâm memleketlerinin her yerinde ikâmet etdikleri hâlde, Avrupa memleketlerinden hiç birini vatan edinmemişlerdir. Yunanistan ve diğer Akdeniz adaları gibi, rumların bulunduğu yerlerde; ermeni, katolik ve protestanlardan beş on âile bulunmaz. [Rumlar ortodoksdurlar.] Fransa, İtalya, İspanya vs. gibi katolik olan yerlerde protestan papazların; mekteb, kilise, manastır inşâ etmeleri aslâ mümkin değildir. Memleketin mezhebi olan katoliklik aleyhine, açıkca kitâb neşr edemezler. Yine, halkı protestan ve rum olan yerlerde de, katolik papazların durumu böyledir. İslâm memleketlerinin hiçbir yerinde, Sent Bartelmi ve engizisyon mezâlimleri gibi bir şey, vukû’a gelmemişdir. [Sent Bartelmi katliâmı, 980 [m. 1572] senesi ağustosun yirmidördüncü günü, ya’nî Sent Bartelmi yortu günü, kral dokuzuncu Şarl ve Kraliçe Katerinanın emri ile Pâris ve civârında altmış bin protestanın sâdece inançlarından dolayı katl edilmesidir.]