Buna uyarak 1260 [m. 1844] târîhinde neşr edilen arabî nüshânın mütercimi [de kasdlı olarak] tahrîfde bulunmuşdur. [Ma’nâyı kökünden değişdirmişdir.] Fekat, bu âyetden sonraki âyetler okunacak olursa, bu tahrîfin sebebi ortaya çıkar. Çünki bunu ta’kîb eden Yûşa’ kitâbının onbirinci bâbının ikinci âyeti, (Onlar çağırıldıkca yüz çevirirler. Bu’âle [İlyâs aleyhisselâmın kavminin putları] kurbanlar kesdiler) ma’nâsında olduğundan, bu ahvâl hazret-i Îsânın hakkında doğru olamaz. Kaldı ki, Îsâ aleyhisselâm zemânında bulunan yehûdîler için dahî doğru olmadığı gibi, Îsâ aleyhisselâmın doğumundan beşyüz sene evvel mevcûd olan yehûdîler hakkında bile doğru olamaz. Çünki, târîhlerde açıkça yazıldığına göre, yehûdîler, Îsâ aleyhisselâmın mîlâdından, ya’nî doğumundan beşyüzotuz altı sene evvel, ya’nî Bâbil esâretinden kurtuldukdan sonra, putlara tapmakdan tevbe etdiler ve putlardan yüz çevirdiler. Dahâ sonra putların semtine bile uğramadıkları sâbitdir.
7 — Matta İncîlinin ikinci bâbının ondokuzuncu âyeti ve devâmında, (Hirodesin vefâtından sonra Rabbin meleği Mısrda Yûsüfe rü’yâda görünüp, kalk, annesi ile çocuğunu alıp, İsrâîl diyârına git dedi. O dahî ikisi ile birlikde, gelip Celîle semtine gitdi ve Nâsıralı ismi verileceğine dâir, Peygamberlerin sözü yerine gelsin diye, Nâsıra denilen kasabaya gelip, orada oturdu) demekdedir. Bu da yanlışdır. Peygamberlerin kitâblarının hiç birinde, böyle bir söz yokdur. Yehûdîler bu sözü yalan ve iftirâ diyerek inkâr ederler. [Hattâ yehûdîler, Nâsıra şöyle dursun, Celîle ilçesinden bile bir Peygamber çıkmadı inancındadırlar. Yuhannânın yedinci bâbının elliikinci âyetinde de açıkça bildirilmişdir ki, (Cevâb verip ona dediler: Yoksa sen de mi Celîleden (Galîleden)sin? Ara ve bak ki, Galîleden hiç Peygamber çıkmamışdır) şeklindedir. Yuhannânın bu âyeti, Mattanın, yukarıda zikr etdiğimiz âyetini tekzîb etmekdedir.] Protestan papazların bu husûsda dahâ ziyâde malûmâtları var ise, beyân etmelidirler.
8 — Mattanın dördüncü bâbının başında yazılı olduğu gibi; şeytân, Îsâ aleyhisselâmı imtihân etmek ister. Rûh tarafından çöle götürülür. Kırk gün kırk gece oruc tutdukdan sonra acıkır. Dahâ sonra şeytân Îsâ aleyhisselâmı mukaddes şehre götürüp, ma’bedin kubbesi üzerine çıkarır. (Eğer Allahın oğlu isen, kendini aşağıya at! O meleklerine emr edecek, seni elleri üzerinde taşıyacaklardır)dedi. Îsâ, şeytâna (Rab tecrübe edilmez) dedi. Sonra bir dağ başına götürüp, (Bana secde edersen dünyânın bütün memleketlerini sana veririm) dedi. Îsâ şeytâna, (def ol, karşımdan çekil. Yalnız Rabbe secde edilir, yalnız Ona ibâdet edilir) dedi.