—20—
TALMUD
Yehûdîlerin Tevrâtdan sonraki kudsî kitâblarıdır. (Sözlü emrler) dedikleri kitâbdır. Talmud, iki kısmdan meydâna gelmişdir. Bunlar Mişna ve Gamârâdır:
Mişna: İbrânîce tekrâr demekdir. Sözlü emrlerin, kanûn hâline getirilmiş ilk hâlidir. Yehûdî i’tikâdına göre, Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma, Tûr dağında Tevrât kitâbını (Yazılı emrleri)verdiği gibi, ba’zı ilmleri, ya’nî (Sözlü emrler)i de söyledi. Mûsâ “aleyhisselâm”, bu ilmleri Hârûn, Yûşâ’ ve Eliâzâra “aleyhimüsselâm” bildirdi. Bunlar da, kendilerinden sonra gelen Peygamberlere bildirdiler. Eliâzâr, Şu’ayb aleyhisselâmın oğludur [Mir’ât-i kâinât]. Uzeyr aleyhisselâma yehûdîlerin Azrâ dedikleri (Müncid)de yazılıdır.
Bu bilgiler, neslden nesle, ya’nî hahamlardan hahamlara rivâyet edildi. Mîlâddan önce 538 ve mîlâddan sonra 70 senelerinde çeşidli Mişnalar yazıldı. Bunlara yehûdîlerin âdetleri, kanûn müesseseleri, hahamların bir mevzû’daki tartışmaları ve şahsî görüşleri de karışdırıldı. Böylece Mişnalar, hahamların indî görüş ve münâkaşalarını ifâde eden kitâblar hâline geldi.
Yehûdî hahamlarından Akiba, bunları topladı ve kısmlara ayırdı. Talebesi, haham Meir, bunlara ilâveler yaparak basitleşdirdi. Dahâ sonraki hahamlar bu rivâyetlerin, te’lîfi ve bir araya toplanması için çeşidli üsûller ve şartlar koydular. Böylece pek çok rivâyetler ve kitâblar zuhûr etdi. Nihâyet bunlar, Mukaddes Yehûdâya (Judah Hanesiye) ulaşdı. Yehûdâ, bu karışıklıklara son vermek için, mîlâdın ikinci asrında, bu kitâbların en sağlam kabûl edilenini yazdı. Yehûdâ, mevcûd nüshalardan, bilhassa Meirin yazdığı nüshadan istifâde ederek, kırk yılda bir kitâb vücûde getirdi. Bu kitâb, diğerlerini içinde toplıyan, en son ve meşhûr (Mişna)oldu.
Mişnanın yazılmasına iştirâk eden, fikrleri Mişnada yazılı olan, mîlâdî birinci ve ikinci asrda yaşayan yehûdî hahamlara (Tannaim) ya’nî (muallim) derler. Yehûdâ en son muallimlerdendir. (Hâkim) diye de ta’bîr olunurlar. (Gamârâ)nın toplanmasına iştirâk eden hahamlara (Amoraim) ya’nî (îzâhcılar) derler. Bunlar muallimlerin fikrlerinin yanlışını çıkaramaz, ancak îzâh edebilirler.