1249

Bid’at sâhibi, câhil din adamlarının hac zemânında kitâblara uymıyan şeyler yapdıklarını ve bölücü sözler söylediklerini işitiyoruz. Bunları işiterek, hacca gitmeği terk etmemeli, bu mühim farzı yapmakdan mahrûm kalmamalı, hacca gidince de, o mezhebsizlere uymamalı ve zararlı sözlerine aldanmamalıdır.

HACCIN FARZI ÜÇDÜR:

Bu üçünden biri yapılmazsa hac sahîh olmaz.

1 — İhrâmdır. (İhrâm), niyyet ile birlikde zikrden [telbiye] ibâret olup, ba’zı şeyleri kendine yasak etmekdir. Nemâzda iftitâh tekbîri gibidir. Alâmeti, peştemal gibi, iki beyâz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan bu iki beze de ihrâm denildi. Tavâfa başlarken, ihrâmın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnetdir.

Hac için, ömre için, ticâret için veyâ herhangi birşey için uzakdan gelenlerin, mîkât denilen yerleri, ihrâmsız geçerek, Mekke-i mükerreme Haremine girmeleri harâmdır. Geçenin, geri mîkâta gelip ihrâma girmesi lâzımdır. İhrâma girmezse, kurban kesmek lâzım olur. (Mîkât) denilen yerler ile, Harem-i Mekke arasına (Hil) denir. Mîkâtdan geçerken, bir iş için Hilde kalmağı niyyet edenlerin ve Hilde oturanların, hacdan başka niyyet ile, ihrâmsız Hareme girmeleri câizdir. Meselâ Cidde şehri Hildedir. (Harem), Mekke-i mükerremeden biraz dahâ geniş olup, hududunu İbrâhîm aleyhisselâmın dikdiği taşlar göstermekdedir. Bu taşlar, çok kerre yenilenmişdir. Mescid-i harâma (Harem-i Kâ’be) veyâ (Harem-i şerîf) denir. Hac için, Hilde oturanlar Hilde, Harem-i Mekkede oturanlar Haremde ihrâma girer. Mîkât yerlerini geçerken, niyyet ederek ve telbiye yaparak, ya’nî, emr olunan şeyi okuyarak, usûlü ile, ihrâma girilir. Mîkât yerinden önce, hattâ kendi memleketinde de giymek câiz, hattâ dahâ iyidir. Hac aylarından önce giymek de câiz ise de, mekrûhdur. Mekke ve Medîne şehrlerine (Haremeyn-i şerîfeyn) denir.

İhrâm giyen kimseye, ba’zı şeyler yasak olur. Meselâ, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini traş etmesi, cimâ’ etmesi, kavga ve münâkaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamâma girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan bitin öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi câiz değildir. Bunları bilerek veyâ bilmiyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezâları lâzım olur. Müt’a, ya’nî temettü’ kurbanı ve kırân kurbanı etinden sâhibi yiyebilir. Cezâ olarak kesilenlerin etlerinden yiyemez. Müfrid hacda bir kurban îcâb etdiren suçu, kârin hâcı işlerse, biri ömre için, iki kesmesi lâzımdır.

İhrâmda iken pire, her dürlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fâre, yılan, akreb, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek, başını sabun ile yıkamak, na’lîn ve onun gibi üstü açık ayakkabı giymek, diş çıkartmak, bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere hafîf kaşınmak, renkli ihrâm giymek, gusl abdesti almak, başını dokundurmamak şartı ile, tavan, çadır, şemsiye altında gölgelenmek, başı âdet olmayan şey ile [tas, tepsi] örtmek, paket gibi şeyler koymak, beline kuşak, kemer, para kesesi, kılınç, silâh bağlamak, yüzük takmak, insanların dikip yetişdirdiği sebze ve ağaçları koparmak, düşman ile döğüşmek câizdir.

Kadınların başını örtmesi lâzım olup, deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorab giymeleri, örtü altına zînet eşyâsı takmaları câizdir.

2 — Arefe günü Arafâtın, (Vâdi-yi Urene) denilen yerinden başka herhangi bir yerinde (Vakfe)ye durmak. Herkes, ehl olan imâma karşı ayakda durup, ayakda duramazsa, oturup imâmın düâsını dinler. Sonra, oturabilir, yatabilir.

Hacca geç giden bir kimse, doğru Arafâta gider. Bunun, artık (Tavâf-ı kudûm) yapması lâzım olmaz. Bir hâcı Arefe günü, öğle ezânından bayramın birinci günü,

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.