● Bid’at ehline hurmet göstermek, islâmın yıkılmasına yardım etmekdir. (Bu ise) amelin boşa gitmesine sebeb olur. 2/23 [Se’âdet-i Ebediyye: 775.]
● Bid’atden ictinâb [kaçınmak] lâzımdır. 1/260 [Mektûbât Tercemesi: 326.]
● Bid’atin terki, sünnetin işlenmesinden dahâ iyidir. 1/313. [Mektûbât Tercemesi: 502.]
● Bid’at, sünneti ortadan kaldırıyor ise, bid’at-ı seyyie, sünnetden sâkıt ise [ortadan kaldırmıyor ise] bid’at-i hasenedir. İkisi de dalâletdir. 1/186. [Mektûbât Tercemesi: 223.]
● Bid’at-i hasene dahî olsa, sünnetin kalkmasına sebeb olur. 2/23. [Se’âdet-i Ebediyye: 775.]
● Bid’at ehli sohbetinin fesâdı, kâfir sohbetinin fesâdından dahâ ziyâdedir. 1/54[Mektûbât Tercemesi: 90.]
● Bid’at yayılıp, zulmeti, âlemi kuşatmışdır. 3/96.
● Berâhime (Berehmenler) hakkında îzâh. 1/313 [hâşiyesinde]
● Bast [ilerlemek] ve kabz [durmak], bu tarîkde [yolda] uçulan kanatdır. Kabz ile üzgün ve bast ile sevinçli olmıyalar. 2/23
● Basît ve mürekkeb cismlerin cümlesi [her ne var ise cümlesi], Hak sübhânehûnun îcâdıyla mevcûddur. Ve ademden vücûda gelmişdir. 3/57
● Bi’set-i Peygamberi, her zemânda, her memlekete vâki’ olmuşdur. 1/259.[Mektûbât Tercemesi: 323.]
● Bekâ-yı şey, vücûd-ı şey’in zemân-ı sânî ve sâlisinde… ilâ Mâşâallah istikrârından ibâretdir. 3/57 [Se’âdet-i Ebediyye: 116.]
● Bekâ-billâh. 2/99, 3/79. [Se’âdet-i Ebediyye: 515.]
● Bekâ-billâh hâsıl olmadan önce devâmlı huzûr mümkin değildir. 1/285. [Mektûbât Tercemesi: 415.]