418

Nihâyete varanlar bunlardan kurtulur. 1/291. [Mektûbât Tercemesi: 458.]

● Tevhîd-i vücûdî ki, Allahü teâlâdan gayri herşeyi yok bilmekdir. Akle ve islâmiyyete uygun değildir. 1/272. [Mektûbât Tercemesi: 387.]

● Tevhîd-i şühûdî sâliklerinin bu görüşleri, zâhirlerine münhasırdır. Onların bâtını, bir varlığa karşıdır [dönmüşlerdir]. 1/272. [Mektûbât Tercemesi: 387.]

● Türpüştî risâlesi. 1/193 [Mektûbât Tercemesi: 229.]

● Teheccüd nemâzını cemâ’at ile kılmak, tahrîmen mekrûhdur. 1/168. [Mektûbât Tercemesi: 208.]

● Tîmûr hânın Buhârada, Şâh-ı Nakşibende olan tevâzu’ ve tezellülü sebebi ile, hüsn-i hâtime ile müşerref olması [son nefesde îmân ile gitdiği] umulur. Zîrâ Hâce Nakşibend, Emîrin vefâtından sonra buyurdular ki, (Tîmûr mürd ve îmân bürd). [Tîmûr öldü, îmânı da götürdü.] 2/92. [Se’âdet-i Ebediyye: 749.]

● Sevâb-ı a’mâl [amellerin sevâbları] niyyetin düzeltilmesine bağlıdır. 3/28. [Hâfızların okuduğu ve hocaların va’zının hiç sevâbı yokdur. Allahın emri olduğu için yapmak lâzımdır.]

– C –

● Câmi’i Kur’ân [Kur’ân-ı kerîmi toplıyan] fil-hakîka Sıddîk ve Fârûkdur “radıyallahü anhümâ”. 1/80. [Mektûbât Tercemesi: 127, Eshâb-ı Kirâm: 263.]

● Câmi’iyyet-i kalbin ma’nâsı. [Her insan bir toplulukdur. Varlıkda bulunan herşey insanda da vardır.] 1/95. [Mektûbât Tercemesi: 141.]

● Cânib-i meşrıkdaki [Doğu tarafdaki] nurânî sütun, Mehdî “aleyhimürrıdvân”ın başlangıcının [gelmesinin] işâretidir. 2/68 [Se’âdet-i Ebediyye: 398.]

● Cebriyye mezhebi, kuldan kudreti ve irâdeyi kaldırıp [irâde ve ihtiyâr yok deyip], fâil ancak Allahü teâlâ derler ki, küfrdür. 1/289. [Mektûbât Tercemesi: 442.]

 

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.