Fidye olarak ne getirdin buyurdu. Hiç bir şey getirmedim, dedi. Falan yere sakladığın develer ve câriye ne oldu deyince, Hâris hemen kelime-i şehâdeti söyleyerek müslimân oldu. Çünki, develeri ve câriyeyi sakladığını kendisinden başka kimse bilmiyordu. Benim yanımda kimse yokdu ve benden önce de kimse gelmedi, dedi.
• Kabbâs bin Eşyem el-Kenânî “radıyallahü anh” şöyle anlatmışdır: Bedr savaşında müşrikler tarafında idim. Müslimânların az oluşu ve bizim askerlerimizin, süvârilerimizin çokluğu hâlâ gözümün önündedir. Bizim askerlerimizin herbirinin nereye baksam kaçışdıklarını görünce, içimden kendi kendime böyle bir iş görmedim. Savaşdan ancak kadınlar kaçar dedim. Sonra ben de kaçıp Mekkeye döndüm. Bir müddet sonra gönlüme islâmiyyetin merâkı düşdü. Medîneye gideyim, bakayım Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem” neye da’vet ediyor, bir göreyim dedim. Medîneye varınca, Resûlullahın nerede olduğunu sordum. İşte mescidin gölgesinde, eshâbı ile oturuyor diyerek gösterdiler. Yaklaşıp selâm verdim ve eshâbı arasında Onu bildim. Bana ey Kabbâs! Sen Bedr savaşında ben böyle bir iş görmedim. Savaşdan ancak kadınlar kaçar diyen kimse değilmisin, buyurdu. Bunun üzerine ben şehâdet ederim ki, sen Allahın Resûlüsün. Zîrâ o sözü dilimle söylemedim, içimden geçdi ve hiç kimseye de açıklamadım, bir sırdı. Eğer sen Allahü teâlânın Resûlü olmasaydın, kalbdeki sırra muttali’ olamazdın, dedim. Mubârek elini tutup bî’at ederek, müslimân oldum.
• Asmâ binti Mervân, Beni Ümeyye bin Zeydden idi. Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” devâmlı sıkıntı verir ve her yerde müslimânların aleyhinde konuşurdu. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Bedr savaşına gitdiği sırada, o mel’ûn islâmiyyeti kötüleyen şi’rler söylemişdi. Ümeyr bin Adî el-Hutamî “radıyallahü anh”, âmâ olması sebebi ile savaşa gidemeyip, Medînede kalmışdı. Onun bu şi’rlerini işitdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Medîneye dönünce, Asmâ binti Mervânı öldüreceğim diye, Allah için ahd etdi. Resûlullah Medîneye döndükden sonra Umeyr, bir gece yarısı Asmâ binti Mervânın evine gidip, içeri girdi.