• Bir kimse şöyle anlatmışdır: Babam baytâr idi. İmâm-ı Askerî hazretlerinin hayvânlarına bakardı. Halîfe Müsteînin bir katırı vardı. Değil binmek, bakıcılardan kimse ona eğer vuramıyordu. Halîfenin yakın dostlarından biri, bu katırı İmâm-ı Askerî Hasen bin Alîye “radıyallahü anh” götürsün. Ya bunu terbiye edip, binecek duruma getirir veyâ katır onu helâk eder, dedi. Halîfe, İmâm-ı Askerî hazretlerini çağırdı. Gelip serâyın kapısından içeri girince, katırı avluya çıkardılar. İmâm-ı Askerî “radıyallahü anh” katıra yaklaşıp, mubârek elini sağrısına sürdü. Katır terledi. Sonra halîfe Müsteînin yanına gitdi. Halîfe ona hürmet gösterdi ve yanına oturtdu. Sonra bu katıra bir dizgin tak, dedi. İmâm-ı Askerî hazretleri de babama, bu katıra bir dizgin tak, dedi. Halîfe ona dizgini sen tak deyince, başındaki taylesanı çıkarıp koydu ve katıra dizgin vurdu. Sonra gelip yerine oturdu. Halîfe bu katıra bir de eğer vur, dedi. İmâm-ı Askerî “radıyallahü anh” yine babama, bu katıra eğer vur deyince, halîfe, eğeri de sen vur, dedi. Tekrâr yerinden kalkıp katıra eğer bağladı. Halîfe, bu sefer, ne olur ona bir de bin, dedi. İmâm-ı Askerî hazretleri katıra binip, serâyın avlusunda dolaşdı. Katır hiç serkeşlik yapmadı. Sonra katırdan indi. Halîfe bu katırı nasıl buldun diye sorunca, bundan dahâ iyisini görmedim, dedi. Halîfe o katırı İmâm-ı Askerî hazretlerine hediyye etdi. O da babama bunu tut götür, buyurdu. Babam katırı alıp götürdü. Katır hiç serkeşlik yapmadı.
• Bir kimse şöyle anlatmışdır: İmâm-ı Askerînin “radıyallahü anh” huzûrunda fakîrlikden şikâyet etdim. Elinde bir kırbaç vardı. Onunla yeri kazdı. Beşyüz dinâr kıymetinde bir kalıp külçe altın çıkardı ve bana verdi.
• Yine bir kimse şöyle anlatmışdır: Zindânda habs idim. İmâm-ı Askerî hazretlerine bir mektûb yazıp, zindânın darlığından ve beni bağladıkları zincirlerin ağırlığından şikâyet etdim. Geçim sıkıntısı da çekdiğimi yazacakdım. Fekat bunu yazmağa utandım. Mektûbumun cevâbında, bugün öğle nemâzını evinde kılacaksın diye, yazmışdı. O gün öğle vakti beni serbest bırakdılar ve öğle nemâzını evimde kıldım.