Her ayva tesbîh, tahmîd, tehlîl, takdîs ve tekbîr ederler. Sevâbını Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alînin “radıyallahü anhüm” dostlarına ve muhiblerine verirler.
Yirminci Menâkıb: Ebû Bekr-i Şiblî “rahimehullahü teâlâ” hazretlerinden, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurduğu (Ben ilmin şehriyim, Alî kapısıdır) hadîs-i şerîfini sordular. Şiblî cevâb verdi ki, Siz Alîyi; Ebû Bekr, Ömer ve Osmândan “radıyallahü teâlâ anhüm” evvel zikr ediyorsunuz. Dört nesne Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” mahsûs oldu. Bu dört nesneyi Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri, Resûlüne mahsûs kıldı. Sıdkı Resûlüne mahsûs kıldı [Resûlullahın sıdkı temâm oldu]. Ma’rifete mahsûs kıldı. Ma’rifeti kemâle erişdi. İlme has kıldı. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu: (Ben sıdkın şehriyim. Ebû Bekr o şehrin kapısıdır!) Bunun doğruluğu Kur’ân-ı kerîm ile bildirilmişdir. [Zümer sûresi 33.cü âyetinde meâlen],(Onlar ki, sıdk ile geldiler ve onu tasdîk etdiler) buyuruldu. Burada kasd edilen Ebû Bekrdir “radıyallahü teâlâ anh”. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Ben îmânın şehriyim. O şehrin kapısı Ömerdir.) Bunun tahkîki kitâbullahdadır. [Enfâl sûresi 64.cü âyetinde meâlen], (Ey Resûlüm! Sana Allah ve mü’minlerden sana tâbi’ olanlar yetişir) buyuruldu. Burada kasd edilen Ömer “radıyallahü teâlâ anh” hazretleridir. Yine Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Ben ma’rifetin şehriyim. Osmân o şehrin kapısıdır.) Bunun tahkîki kitâbullahdadır. [Zümer sûresi 9.cu âyetinde meâlen], (Geceleri devâmlı secdede ve ayakda ibâdet eden ile küfr ve isyânda olan bir olur mu?) buyuruldu. Burada kasd edilen Osmân “radıyallahü teâlâ anh” hazretleridir. Sonra Şiblî “rahimehullah” sükût etdi. O süâl eden kimse dedi ki; niçin Alînin fadlına istidlâl etmeyip, sükût etdin. Şiblî “rahimehullahü teâlâ” buyurdu: Biz şunun üzerine şübhe etmeyiz ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu: (Ben ilmin şehriyim! O şehrin kapısı Alîdir.) Bunun tahkîki kitâbullahdadır. [İnsan sûresi 7.ci âyet-i kerîmesinde meâlen],(Nezrlerinde vefâ gösterenler, şiddeti yaygın olan kıyâmet gününden korkarlar) buyuruldu. Burada kasd edilen Alîdir “radıyallahü anh”.