Âyineye baku ben özün göre,
Her arada Mustafâ sözün göre.
Her ne hâcet dileye Allahdan ol,
Her kapıyı yüzüne açık göre.
•
Başına dâim hisârda olasın,
Kalbine bir yeni mühr vurasın.
Açıla rahmet kapısı yüzüne,
Cümle eşyâyı tecellî bürüye.
İşi gerek, her kişinin işi bu,
Seyri uça fahr ana kim hoş huylu.
Çâr-ı yâr hubbını al kalbine,
Mustafâ âyine ola, aynına.
•
>Emîn eyle taşranı endîşeden,
Ehem bil sen bunları her pîşeden.
Hâk-ı bay-ı Mustafâdan yâ ganî,
Sen bizi ayırmağıl bu rîşeden. [rîşe: kök, asl]
Dâimâ perde açılır, yüzüne,
Meclis ehli rahmet ala özüne.
Ver salevât durma meveddetine,
Mustafâ ve Çihâr yâr hazretine.
Âcizin derdine merhem olur,
Nice ki, Allaha, ulu yâr olur.
Onların nazarına yokdur hicâb,
Her dem onlara, olubdur, feth-i bâb.
Enbiyâdan, Evliyâdan, yâ İlâhî,
Sen bizi ayırma, hiç, ey Pâdişâh.
Okuyanı, dinleyeni, yazanı,
Rahmetinle, hesâba çek, yâ Ganî.