1249

. Ya’nî bir kan hüceyresi, yirmidört sâatde, üçbin def’a kalbden vücûde gönderilmekdedir. İş esnâsında veyâ âteşli hastalıklarda, kalbin çarpma kuvveti azalınca, kan sür’ati iki misline kadar artar. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh! Beyt:

Müntezamdır cümle ef’âlin senin,
Aklı ermez, hikmetine kimsenin!

KAN: Bir insanda beş-altı litre kan bulunur. Kanının üçde biri giden kimse tehlükesiz yaşıyabilir. Kan suyuna (Plasma) denir. Plasma içinde alyuvarlar [Hemati] ve akyuvarlar [Lökosit] yüzer. Bundan başka, (Fibrinogen) denilen azotlu bir madde, erimiş hâlde bulunur. Kesilen yerden çıkan kandaki fibrinogen, iplikler hâlinde pıhtılaşır. Bu pıhtıya (Fibrin) denir. Fibrin, kan akmasını durdurur. Fibrin çökelirken, kandaki yuvarlar da, pıhtı içinde çökelir. Bir cam tüpe alınan kan da, böyle pıhtılaşır. Pıhtı üstündeki berrâk sıvıya (Serum) denir. Serum içinde erimiş albümin maddesi, tuzlar bulunur. Bulaşıcı hastalık zemânlarında kanda hâsıl olan (Anti-toksin)ler de, serumda erir. Cam tüpe alınır alınmaz, içine pıhtılaşmayı önliyen madde [meselâ sodium sitrat tuzu eriyiği] konan kan, pıhtılaşmaz. Yalnız, kandaki yuvarlar çöker. Çökme hızı, serumdaki albüminin cinsine ve mikdârına göre değişir. Hastalıklar, serum albüminini değişdiriyor. Çökme hızı, birçok hastalığın tanınmasına yarıyor.

Bir milimetreküp kanda, beşmilyon hemati vardır. Eritrosit de denilen bu alyuvarlar kemik iliğinde hâsıl olur ve otuz-kırk gün çalışdıkdan sonra, ihtiyâr olurlar. İhtiyâr eritrositleri, dalak, kandan alarak öldürür. Kan zâyı’ edince veyâ ba’zı hastalıklarda kandaki eritrosit sayısı azalır. Renk solar, iştihâ gider. Hâlsizlik, baş ağrısı, kulak çınlaması, kalb çarpıntısı, el, ayak soğuması olur. Bu hâle anemi (Kansızlık) denir. Hâlbuki, kan azalmamış, kandaki eritrosit azalmışdır. Çabuk ihtiyârlıyarak veyâ az hâsıl olarak, kanda azalıyorlar. Bâsur, mi’de, barsak gizli kanamaları, deriden, damardan, burundan ba’zan akan kanamadan dahâ tehlükeli olan anemilere sebeb olur. Çünki onlar hep akar. Yılan ve mantar zehri, eritrositleri öldürüyor ve hâsıl olmalarını azaltıyor. Kurşunla zehrlenme, sıtma ve başka birkaç bulaşıcı hastalık, barsak solucanı, ba’zı tehlükeli şişler [tümörler], ba’zı vitamin noksânlığı ve bebeğin iyi beslenmemesi, ba’zan çok yorulmak da eritrositleri azaltır. Başka sebebden meydâna geldiği için buna (segonder=bilvâsıta, ikinci anemi) denir. Bundan başka, primer veyâ essansiyel (asl hastalık) olan, kendiliğinden olan (Kloroz) ve (Pernisiyöz anemi) adında iki kansızlık hastalığı dahâ vardır. Kloroz, yetişgin kızlarda olur. Eritrosit sayısı değişmez veyâ azalması cüz’î olur.

Lökositler, kanın polis me’mûrları gibidir. Sağlam insanın bir milimetreküp kanında, altıbin ile sekizbin arası lökosit vardır. Vücûde mikrop girince sayıları artar. Bir damla kandaki lökosit sayısından, vücûdde mikrop gavgası olup olmadığı anlaşılır. Lökositler de, kemik iliğinde hâsıl oluyor. Bunların lenfosit denen çeşidleri, lenfa bezlerinde hâsıl olmakdadır. Hastalığın cinsine göre, lökosit ve lenfosit artışları başka başka olur. Bir yarada bulunan kıyh [irin], akyuvar ölülerinin yığınıdır. Bunlar, mikrop savaşında ölmüşdür.

Bilemediğimiz bir sebeble, kanda lökosit çoğalmasına (Lösemi) kan kanseri denir. Lökosit artması fazla ise, (Miyole lösemi) denir. Lenfosit artması dahâ çok ise (Lenfatik lösemi) denir. Bu hastalıkda, ateş, buğaz ağrısı, lenfa bezleri şişmesi, dalak şişmesi, diş etleri ve deri altı kanaması, hâlsizlik olur.

Bir milimetreküp kanda, ikiyüz-üçyüzbin kadar (Trombosit) denen, çok küçük dânecikler de vardır. Bunlar da, kemik iliğinde hâsıl oluyor. Bunlar, kan çıkan yerde yığılarak, kanın pıhtılaşmasını kolaylaşdırıyor. Kanın ömrü yüziki gündür. Ya’nî, yüziki gün sonra, insanın kanı temâmen değişir.

TANSİYON: Kan basıncı demekdir. Her boruda bulunan suyun basıncı vardır.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.