369

Sadakanın, kişinin en sevdiği maldan olması lâzımdır. Bu husûsda, Âl-i İmrân sûresinin doksanikinci âyetinde meâlen, (Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikce hayra, iyiliğe[Cennete] nâil olamazsınız, kavuşamazsınız) buyurulmuşdur.

Bekara sûresinin ikiyüz yetmişüç ve ikiyüz yetmişdördüncü âyetlerinde meâlen: (Sizin sadakalarınız, fî-sebîlillah cihâd eden, ilm tahsîl eden ve ibâdet gibi hayrlı bir işle meşgûl olan ve yeryüzünde ticâret ve san’at gibi bir işle meşgûl olmaya müsâid[elverişli] vaktleri olmayan fakîrler içindir. Onlar, dilenmekden çekindikleri için, câhiller onları zengin zan ederler. Ey Resûlüm, sen onları sîmâlarından tanırsın. Onlar iffetlerinden dolayı insanları râhatsız edip sadaka istemezler. Malınızdan, bunlara infâk ederseniz, muhakkak Allahü teâlâ verdiğinizi ve niçin verdiğinizi bilir. Şu kimseler ki, gece ve gündüz gizli ve âşikâr mallarını infâk ederler. Onların ecrleri, Rablerinin indinde [Na’îm Cennetleri]dir. Onlara korku ve hüzn yokdur) buyurulmuşdur. [Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” bin altın âşikâre, bin altın gizli, bin altın gece, bin altın gündüz sadaka verdi. Bunun üzerine bu âyet-i kerîmenin nâzil olduğu bildirilmişdir.]

Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Yedi kısm kimse vardır ki, Allahü teâlânın ihsân etdiği gölgeden başka gölge bulunmadığı kıyâmet gününde, Allahü teâlâ onları Arşın gölgesinde gölgelendirir. Onlardan birisi, sadaka verdiği zemân sağ elinin verdiğini, sol eli dahî bilmeyen kimsedir.) Bu hadîs-i şerîfden sadakayı âşikâre, açıkca vermenin temâmen nehy edildiği anlaşılmamalıdır. Ba’zı yerler vardır ki, hâlis niyyet ile, kendini riyâdan koruyarak ve başkalarını teşvîk için hayrın, iyilik ve sadakanın, âşikâre olması dahâ efdâldir. Hadîs-i şerîfde, (Bir hayrın yapılmasına yol gösteren onu yapan gibidir)buyurulmuşdur. Bu hadîs-i şerîfe göre, sadakayı âşikâre vermek, iyiliği açıkca yapmak iki kat sevâb olur. Birisi, vermiş olduğu sadaka sevâbı, ikincisi ise, başkalarını teşvîk etmek sevâbıdır. Böyle, hâlis niyyet ile, iyilik ve sadakayı izhâr, aklen ve şer’an gizlemekden elbette dahâ güzeldir. Bugün mevcûd olan İncîllerde, sadakayı gizli vermek açıkca emr ediliyor ise de, hıristiyanların çoğu, burada da, İncîle uymamakda, sadakayı âşikâre vermekdedir. Hattâ nefslerini kırmak için hayr sever ba’zı kimseler ve ba’zı süslenmiş madamların, sadaka toplamak için arabaları ile sokaklarda dolaşmaları, Avrupanın eski modalarındandır.

16 — Matta İncîlinin altıncı bâbında düâ ederken riyâ yapmamak lâzım olduğu yazılıdır. [Âyet beş ve devâmı.]

[Riyâ, birşeyi olduğunun tersine göstermekdir. Kısaca, gösteriş demekdir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.