369

Kalb hastalıklarındandır. Kötü bir huydur. Âhiret amellerini yaparak, âhiret yolunda olduğunu göstererek, dünyâ arzûlarına kavuşmak demekdir. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde ve Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” hadîs-i şerîflerinde, islâm âlimleri de kitâblarında, riyânın kötülüğünü bildirmişlerdir.]

Mâ’ûn sûresinin dört, beş ve altıncı âyetlerinde meâlen: (Gaflet ile, ehemmiyyet vermeden nemâz kılan ve nemâzlarını halk yanında, nifâk ve riyâ ile kılıp, tenhâda terk edenler için şiddetli azâb vardır) buyurulmuşdur. Kehf sûresinin yüzonuncu âyetinde meâlen: (Kim Rabbine kavuşmayı arzû ederse, amel-i sâlih işlesin ve Rabbine yapdığı ibâdetde, Ona hiç kimseyi ortak koşmasın) buyurulmuşdur. Bu âyet-i kerîmeye göre, riyâ ile, ya’nî gösteriş için ibâdet etmek, şirk hükmündedir. Çünki, riyâ, gösteriş yapan, ibâdetinde, ma’bûda bir başkasını ortak koşmakdadır. Bu ma’nâyı te’yîd ederek, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâb-ı kirâma, (Sizin için en çok korkduğum şey, şirk-i asgara [küçük şirke], yakalanmanızdır) buyurdu. Eshâb-ı kirâm: Yâ Resûlallah! Küçük şirk nedir? diye sordular.(Riyâdır) buyurdu.

[Diğer bir hadîs-i şerîfde, (Dünyâda riyâ ile ibâdet edene, kıyâmet günü, ey kötü insân! Bugün sana sevâb yokdur. Dünyâda kimler için ibâdet etdin ise, karşılıklarını onlardan iste, denir) buyurdu. Riyânın zıddı, ihlâsdır. İhlâs, dünyâ fâidelerini düşünmeyip, ibâdetlerini yalnız Allah rızâsı için yapmakdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki,(Allahü teâlâ buyuruyor ki, benim şerîkim yokdur. Başkasını bana şerîk eden, sevâblarını [va’d etdiğim karşılıklarını] ondan istesin. İbâdetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allahü teâlâ, ihlâs ile yapılan amelleri [işleri] kabûl eder.) Muâz bin Cebeli “radıyallahü anh” Yemene vâlî olarak gönderirken, (İbâdetlerini ihlâs ile yap! İhlâs ile yapılan az amel kıyâmet günü sana yetişir) buyurdu. Başka bir hadîs-i şerîfde, (İbâdetlerini ihlâs ile yapanlara müjdeler olsun. Bunlar hidâyet yıldızlarıdır. Fitnelerin karanlıklarını yok ederler) buyurdu.]

17 — Matta İncîlinde, (Düâ ederken, putperestlerin yapdığı gibi, lüzûmsuz yere tekrârlar yapmayın. Zîrâ onlar, çok söyledikleri için, kabûl edileceğini zan ederler. Siz Ondan istemeden önce o, ihtiyâçlarınızı bilir. Siz şöyle düâ edin: Ey göklerde olan Babamız, ismin mukaddes olsun. Melekûtün gelsin. Gökde olduğu gibi, yerde de senin irâden olsun. Her günkü ekmeğimizi bize bugün de ver ve biz suçlu olanları bağışladığımız gibi, bizim suçlarımızı (borçlarımızı) bağışla. Bizi iğvâya götürme. Bizi şerîrden kurtar. Melekût ve kudret ve izzet, ebediyyen senindir. Âmîn) denilmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.