369

O kimse ona lâyık ise, selâmınız onun üzerine gelsin. Fekat ona lâyık değilse, selâmınız size dönsün ve kim sizi kabûl etmez ise ve sözlerinizi dinlemez ise, o evden veyâ o şehrden çıkıp, ayaklarınızın tozunu silkin) demekdedir. [Matta bâb on, âyet oniki, onüç, ondört.]

Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde, selâm vermek, kapı çalmak, bir eve girmek âdâbına âid pek çok hükmler vardır. Nûr sûresinin yirmiyedinci ve yirmisekizinci âyetlerinde meâlen: (Ey îmân edenler. Kendi evinizden başka kimselerin evlerine, o evin sâhibinden izn almadan ve selâm vermeden girmeyin. Bu [izn ve selâm ile girmeniz] sizin için dahâ hayrlıdır [ki, ev sâhibi uygun olmıyan şeyleri terk eder]. Bunları düşünürseniz, hikmetini anlarsınız. Eğer evlerde bir kimse bulamazsanız veyâ size izn verilmezse içeri girmeyiniz. Eğer [sizi kabûl etmeyip] geri dönün derlerse, geri dönünüz. Bu [edebinizi göstereceğinden] sizin için dahâ güzeldir. Allahü teâlâ yapdıklarınızın hepsini bilir)buyurulmuşdur.

27 — Matta İncîlinin onuncu bâbında, insanları Îsevîliğe da’vet için gönderilen şâkirdlerin, dîni teblîg ederken [bildirirken] ezâ ve cefâ görecekleri beyân edilmiş ve bir şehrde cefâ görürlerse, bir başka şehre kaçmaları ve Allahü teâlâdan başka hiç kimseden korkmamaları tavsiye edilmiş ve söyliyenin onlar olmayıp, [hâşâ] Allahü teâlânın rûhu olduğu ve öldürülürlerse, öldürülecek olanın fânî cesed olup, rûha taarruz edemiyecekleri de zikr edilmişdir.

Kur’ân-ı kerîmde Ahzâb sûresinin otuzdokuzuncu âyetinde meâlen: (O kimseler ki, Allahü teâlânın risâletini [emrlerini ve yasaklarını] insanlara teblîg ederler. Ancak Allahü teâlâdan korkarlar ve Allahü teâlâdan başka bir kimseden korkmazlar. Allahü teâlâ, bunların amellerinin hesâbını görmeğe kâfîdir) buyurulmuşdur. Enfâl sûresinin onyedinci âyetinde meâlen: (Yâ Muhammed “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”! [Bedr gazâsında kâfirlerin gözüne bir avuç toprağı] Sen atmadın. Fekat hakîkatde, Allahü teâlâ atdı)buyurulmuşdur. Meâl-i şerîfi, (Siz Allah yolunda öldürülenlere, ölüler demeyiniz. Hakîkatde onlar diridirler, fekat siz onları anlamazsınız [Akl, onların hayâtını anlamakdan âcizdir]) olan, Bekara sûresinin yüzellidördüncü âyet-i kerîmesi, şehîdlerin cesedlerinin ölüp, rûhlarının hayâtda olduklarını bildirmekdedir.

28 — Matta İncîlinin onuncu bâbının kırkıncı âyetinde Îsâ aleyhisselâm şâkirdlerine: (Sizi kabûl eden beni kabûl eder ve beni kabûl eden beni göndereni kabûl eder) demekdedir.

Bu âyetde, Îsâ aleyhisselâm, kendisinin Allahü teâlâ tarafından gönderilmiş olduğunu ve Ona itâat edenin Allahü teâlâya itâat etdiğini tasdîk eder. Bu husûsda Kur’ân-ı kerîmde Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” itâatın Allahü teâlâya itâat olduğu bildirilmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.