369

Çünki, bir kimseye ismi sorulunca kendi ismini söyler, başka bir ism söylemez.]

Hıristiyanlar, bu teslîs akîdesine, Yuhannâ İncîlindeki, ma’nâsı şübheli ba’zı ibârelerden dolayı düşmüşlerdir. Hâlbuki, Yuhannâya nisbet edilen İncîl, diğer İncîllerden çok sonra ve Yunanistanda yazılmış olduğu, herkesin ma’lûmudur. Yuhannâ İncîlinin içinde uydurma pekçok sözler vardır. Hattâ, (İzhâr-ül-hak) kitâbının müellifi Rahmetullah efendi, kitâbının önsözünde, Yuhannâ İncîlinin mecâzî sözlerle dolu olduğunu, te’vîlsiz anlaşılacak yerlerinin de, az olduğunu bildirmişdir. Zâten mevcûd İncîllerde, Îsâ aleyhisselâmın sözlerinin çoğu teşbîhler ve misâller ile bir muammâ [bilmece] gibi kapalı ve mücmel [kısa] olarak yazılıdır. Talebelerinin dahî, tefsîr edilmedikce, îzâh edilmedikce, kolayca anlıyamadıkları sözlerdir. Hattâ, Markos İncîlinin onbeşinci bâbının otuzdokuzuncu âyetinde, (Îsânın karşısında duran yüzbaşı, onun böyle rûhunu verdiğini görünce, gerçek, bu adam Allahın oğlu imiş) demekdedir. Luka İncîlinin, yirmiüçüncü bâbının kırkyedinci âyetinde, (Yüzbaşı, vâki’ olanı gördüğü zemân, gerçek, bu sâlih bir adam idi) dediği yazılıdır. Lukanın bu sözü, Markosdaki (Gerçek bu Allahın oğlu imiş) kelâmından maksadın, (Gerçek bu sâlih bir kul imiş) demek olduğunu göstermekdedir.

Matta İncîlinin beşinci bâbının dokuzuncu âyetinde, Îsâ aleyhisselâmın, (Ne mutlu sulh edicilere! Çünki, onlar Allahın oğulları diye çağırılacaklardır) ve kırkdördüncü ve kırkbeşinci âyetlerinde, (Size ezâ edenlere düâ edin. Tâ ki, siz semâvâtda olan Babanızın oğulları olasınız) dediği yazılıdır. [Bu âyetlerde Îsâ aleyhisselâm, sulh edici ve afv edici kimseler için, (Allahın oğulları), Allahü teâlâ için de, (Baba) kelimesini kullanmışdır. Bu kelimelerin mecâzî olduğu meydândadır. Bunun gibi, kitâb-ı mukaddesde (Ahd-i atîk ve cedîdde) kötü ve günahkâr olan insanlar için, iblîsin oğlu, şeytânın oğlu kelimeleri kullanılmışdır.]

Yuhannâ İncîli sekizinci bâbının otuzdokuzuncu ve sonraki âyetlerinde diyor ki, (Yehûdîler Îsâya, bizim pederimiz İbrâhîmdir dediler. Îsâ onlara, İbrâhîmin evlâdı olsaydınız onun yapdıklarını yapardınız. Fekat beni, ya’nî Allahdan işitdiği hakîkati size söylemiş olan adamı, şimdi öldürmeğe çalışıyorsunuz. İbrâhîm bunu yapmadı. Siz babanızın işlerini yapıyorsunuz. Ona; biz zinâdan doğmadık. Bizim bir babamız var. O da Allahdır dediler. Îsâ onlara, eğer Allah sizin Babanız olsaydı, beni severdiniz. Çünki ben, Allahdan çıkıp geldim. Ben kendiliğimden gelmedim. Fekat beni O gönderdi. Söylediğimi niçin anlamıyorsunuz? Çünki benim sözümü dinleyemezsiniz.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.