369

Yehûdîler, bütün işkence ve eziyyetlerine, hattâ öldürmelerine rağmen, nasrânîliğin yayılmasını önliyemiyorlardı. Luka, A’mâl-i rusülün [Resûllerin işlerinin] dokuzuncu bâbında, (Koyu bir yehûdî ve yehûdî âlimi olan Pavlos, Şâmdaki nasrânîleri toplıyarak zindâna atmak için hahamlardan aldığı mektûblar ile Şâma giderken, ansızın gökden bir nûr inip, etrâfını kapladığını ve yere düşüp bir sesin; Saul Saul, niçin bana ezâ ediyorsun dediğini ve kim olduğunu sorunca, ben ezâ etdiğin Îsâyım dediğini ve bir şâkirde onun nasrânîliğe büyük hizmetler yapacağını söylediği) bildirilmekdedir. Pavlos ondan sonra, nasrânîliği kabûl etdiğini i’lân etdi. Saul olan ismini Pavlos olarak değişdirdi. Koyu bir nasrânî göründü ve dahâ önce, pekçok işkence ve zulmlerle yok edemediği nasrânîliği içerden bozarak, tahrîf etmek fırsatına kavuşdu. Gitdiği yerlerde, Îsâ aleyhisselâmın yehûdîler dışındaki milletleri irşâd, ya’nî nasrânîliğe da’vet için kendisini vazîfelendirdiğini söyledi. Dahâ pek çok yalanlarla, nasrânîleri kendisine bağladı. Yehûdîlerden başka milletlerin havârîsi, ya’nî resûlü kabûl edildi. Kendisine bağlanan nasrânîlerin akîdelerini [inançlarını] ve ibâdetlerini bozmağa başladı. O zemâna kadar havârîler ve diğer nasrânîler, Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atına uyuyor, onunla amel ediyorlardı. Pavlos, Îsâ aleyhisselâmın çarmıhda öldürülmesi [ki bu hıristiyanların bir inancıdır] ile Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atının nesh olunduğunu, hükmü kalmadığını iddiâ etdi. Bundan sonra, bütün milletlerin, Tanrının oğlu Îsâya inanarak kurtulabileceklerini i’lân etdi. Îsâ aleyhisselâm için, ba’zan Tanrının oğlu olduğunu, ba’zan da, Peygamber olduğunu söyledi. Îsâ aleyhisselâmın havârîlerinin en önde geleni olan Petrusa, muhâlefet etdi. Îsâ aleyhisselâmın devâmlı yanında bulunan Petrus; nasrânîliğin mûsevîliğin hükmünü kaldırmadığını, bil’aks onu kemâle erdirdiğini söylüyordu. Matta İncîlinin beşinci bâbının onyedinci âyetinde zikr edilen Îsâ aleyhisselâmın, (Ben şerî’ati yıkmağa değil, temâmlamağa geldim) sözünü de ayrıca delîl getiriyordu. Pavlos, nasrânîlere bütün yiyecek ve içecekleri halâl saymış, [hıtân] sünnet olmak gibi pek çok ibâdeti de temâmen terk etdirmişdi. Bu husûs, Ahd-i cedîdde açıkca yazılıdır. Galatyalılara yazdığı mektûbun ikinci bâbının yedinci âyetinde Pavlos, (Petrus sünnetlilik İncîline vâsıta olduğu gibi, bana da sünnetsizlik İncîli emânet olundu) diyor. Demek ki, Îsâ aleyhisselâm dünyâda iken, yanında bulunan Petrusa (Kifasa) sünnet olunmağı bildiriyor. İncîlin hükmünün bu olduğunu söylüyor ve Petrus bununla amel ediyor. Bunu nasrânîliği kabûl eden herkese teblîg ediyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.