369

Tefsîr âlimleri bildiriyorlar ki, abdest ve tahâret, ya’nî temizlik, bu i’tirâzcı papazın da i’tirâf ve kabûl etdiği şeklde, zâhiren bedenin sıhhatine çok fâideleri olduğu gibi, ma’nevî olarak da, kalbin tasfiyesinin ve huzûrunun bir işâretidir. Nemâz, Allahü teâlânın huzûrunda durmakdır. Allahü teâlânın huzûrunda durunca, kalbin tasfiye edileceği açıkdır. Kötülüklerden temizlenmemiş bir kalb ile, Allahü teâlânın huzûruna çıkılamaz. Nitekim, dünyâ işlerinde de böyledir.

Abdest almanın beden temizliği olduğu, hergün beş kerre bedendeki mikrop yuvalarını temizlediği meydândadır. Aklı ve ilmi olan herkes, bunu bilmekdedir. Abdestin kalbe kuvvet verdiğini, rûhu temizlediğini papazlar da biliyor. Meselâ, (Rıyâd-un-nâsıhîn)de, abdestin fazîletini anlatırken diyor ki, imâm-ı Ca’fer Sâdık “rahmetullahi aleyh,[1] nasîhat vermek için, bir râhibe geldi. Kapı geç açıldı. Sebebini sorunca, Râhib, (Aralıkdan seni görünce, heybetinden çok korkdum. Hemen abdest aldım. Tevrâtda görmüşdüm ki, bir kimseden veyâ birşeyden korkunca, abdest almalıdır. Abdest, insanı zarardan korur yazılı idi) dedi. İmâm nasîhat verince, hemen müslimân oldu. Kalbi, abdestin bereketi ile temizlendi.

Üzeri pis kirli olan bir kimse, pâdişâhın dîvânına girmek için bir yol ve bir ruhsat bulamaz. Bu da gösteriyor ki, abdest ve tahâret, i’tirâzcı papazın zan etdiği gibi, huzûr ve ihlâs için fâidesiz değildir. Şimâl [kuzey] memleketlerinde yaşayan kimseler, abdest almak istedikleri zemân, yalnız sabâhleyin sıcak su ile abdest alarak çoraplarını ve mestlerini giyerler. Diğer dört vaktde, abdestlerini tutarak nemâzlarını kılabilecekleri gibi, abdestleri bozulduğu zemân, mestleri üzerine mesh ederek abdest alabilirler. [Böylece, hem ayaklarını yıkamamış ve ayakları üşümemiş, hem de nemâzlarını kılmış olurlar. Soğuk su kullanamayanlar, sıcak odalarında, toprak ile teyemmüm ederler. Protestan papazın iddiâ etdiği gibi, günde beş def’a buz kırmağa hiç lüzûm yokdur. Onlar, yemekden evvel günde üç def’a ellerini yıkarken buzları kırdıkları için hasta mı oluyorlar?]. Bir kimsenin vücûdunda hastalık olur da, abdest almak, ya’nî su ile yıkanmak sıhhatine zararlı olursa, teyemmüm edebilir. Çünki asl maksad sâdece el, yüz ve ayak yıkamak değil, kalbin tasfiyesi [ya’nî Allahü teâlânın huzûruna durmak için bir hâzırlık ve Allahü teâlâyı hâtırlamak]dır.

[1] Ca’fer Sâdık, 148 [m.765] de Medînede vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.