Papazın kendi iddiâsını kuvvetlendirmek hırsı ile uydurduğu bir iftirâdır. (İlâhî bereketlere çokca kavuşmak, yalnız Kâ’be-i muazzamayı ziyârete mahsûsdur) şeklinde Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde, herhangi bir haber var ise, beyân etmelidir.
5 — Kâ’be-i muazzamayı ziyâret etmek, müslimânlara umûmî bir emr değildir. Hac yapacak kimse, hac yapabilmek şartlarını hâiz olmalıdır. Meselâ, zengin olmak, sıhhatli olmak, gidilecek yolun emîn olması gibi. Papazın burada da, kötü niyyeti ve düşmanlığı ortadadır.
6 — Bir dinde, bir mahalli ziyâret etmenin ve o mahalli kıble edinmenin emr olunması, o dînin yüksek bir mertebe ve rûhâniyyetden en aşağı dereceye düşmesini îcâb etdirmez. İncîllerde, Îsâ aleyhisselâmın (Beytullah=Allahın evi) olduğunu bildiren bir âyet de yokdur. Bir sebeble yükseklik ve rûhâniyyetin azalması papazın kendi hayâlidir.
7 — Kâ’be-i muazzamayı ziyâret etmenin müslimânlara emr olunması, hükmü kaldırılmış şeklî bir âdete, tekrâr geri dönmek değildir. Çünki, Îsâ aleyhisselâmın dîninde, Beyt-i mukaddes ziyâret hükmü kaldırılmamışdı. Gerek Îsâ aleyhisselâmın dîninde, gerekse islâm dîninde, geçmiş Peygamberlerin şerî’atlerinin nice hükmleri bâkîdir. Bunların bâkî olması, Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atine geri dönmek demek değildir. Papazın, haccın şartlarını bilmeden (şeklî ibâdetdir) sözü de, cehâletini göstermekdir.
İslâmiyyetde emr edilen haccın âdâbından kısaca bahs edelim:
Hacca niyyet eden bir mü’min, her şeyden önce, ihlâs ile tevbe etmelidir. Üzerinde kul hakları varsa, ödemeli, emânetleri sâhiblerine vermelidir. Hacca gidip gelinceye kadar, âilesinin ihtiyâcı olan nafakayı hâzırlamalıdır. Kâ’be-i muazzamaya gidip gelinceye kadar, îcâb eden yol parasını, halâl maldan olarak yanına alması ve kendisine hayrlı yol arkadaşları bulması ve içlerinden huyu en güzel, [ilmi ve tecribesi en çok] olanı, emîr ta’yîn edip, onun sözlerine itâat etmesi ve onun tedbîrlerini yerine getirmesi lâzımdır. [Ayrıca, yolun emniyyetli olması, canının ve malının helâk edilme korkusu olmaması lâzımdır. Yol emniyyeti olmaz ise, hacca gitmek farz olmaz.]
Haccın farzları üçdür:
1— İhrâm giymek: Mekke-i mükerremeye yaklaşıldığı zemân, mîkât denilen belli yerlerde veyâ dahâ evvel, hâcılar elbiselerini çıkarıp ihrâma bürünürler. Başka birşey giymezler, Ya’nî dünyâ zînet ve elbiselerinden arınıp, mahşer yerine gider gibi, herkes aynı elbiseler içerisinde, beğ ve köle farksız, başı açık, ayağı çıplak (çorapsız) giderler.