369

2) Havâs orucu: Umûmî orucda şart olan şeyleri yapmakla berâber, göz, kulak, dil, el, ayak ve bütün a’zâsı da Allahü teâlânın emrlerini yerine getirip, harâm ve mekrûh kıldığı şeylerden uzaklaşanların orucudur.

3) Hâss-ül-havâs (ya’nî Evliyânın) orucu: Yukarıda avâm ve havâs oruclarında zikr etdiğimiz şeyleri yapmakla berâber, kalbleri, dünyâ düşüncelerinden ve Allahü teâlâya yaklaşmağa mâni’ olacak düşüncelerden ve mâ-sivâdan, ya’nî Allahü teâlâdan gayri her şeyden yüz çevirip sakınanların orucudur. İmâm-ı Buhârînin “rahmetullahü aleyh”[1] bildirdiği hadîs-i şerîfde, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Oruc tutan kimse, yalan sözü terk etmezse, o kimsenin yiyip içmeyi terk etmesine Allahü teâlânın ihtiyâcı yokdur)buyurmuşdur. Böyle noksan tutulan bir orucun zâhirî ve lüzûmsuz bir amel olduğunu hakîkat ehli zâten anlamışlar ve bildirmişlerdir. [Oruc tutarken günâh işleyenler, benim orucumun kıymeti yok diyerek orucu terk etmemelidir. Oruca devâm etmeli, Allahü teâlâya yalvararak afv dilemeli ve işledikleri günâhlardan yüz çevirmelidirler. Zâten oruca devâm etmek, insanı günâh işlemekden men’ eder.]

6— (İçden gelen rızâ ile ibâdet, çocukların babalarına itâatı gibidir. Dînin emr ve yasaklarını yerine getirmek ise, kölenin zor ile efendisine hizmet etmesi gibidir) şeklindeki benzetmesi de, birkaç sebebden yanlışdır:

a) İnsanın, nefs ve şeytân gibi iki büyük düşmanı olduğundan, dînin emr ve yasaklarını yerine getirmeyenlere azâb yapılacağı bildirilmeyip de, yerine getirmekde serbest bırakılmış olsa idi, elbette çok kimse yerine getirmezdi.

b) Protestan papazları, oruc husûsunda herkesi serbest bırakdıkları hâlde, vaftîz ve kurban (İşâ-i rabbânî) gibi ahkâmda niçin herkesi serbest bırakmıyorlar. Kendi söyledikleri şeklde yapmağa zorluyorlar?

İslâm dîninde ibâdetlerin dereceleri vardır:

Birinci derece: İbâdetlerin en kıymetlisi ve en efdali, harâmlardan sakınmakdır. Harâmı gördüğü zemân, yüzünü çevirenin kalbini, Allahü teâlâ îmân ile doldurur. Bir kimse, harâm işlemeğe niyyet eder ve o harâmı işlemezse, ona günâh yazılmaz. Harâm işlemek, Allahü teâlâya karşı gelmek olduğundan, ondan sakınmakda, ibâdetlerin en efdali olmuşdur.

[1] Muhammed Buhârî, 256 [m. 870] de Semerkandda vefât etdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.