YUHANNÂ İNCÎLİ
Yuhannâ İncîline gelince; bilindiği gibi, Yuhannâya nisbet edilen dördüncü İncîlin ortaya çıkmasına kadar; Îsâ aleyhisselâmın dîni esâsen Mûsâ aleyhisselâmın şerî’atinden ayrılmayıp, tevhîd esâsına dayanıyordu. Çünki, üç uknûm ya’nî teslîsden ilk def’a bahs eden, Îsâ aleyhisselâma inananlar arasına teslîs (üç ilâha inanmak) akîdesini [inancını] sokup, onları Îsânın “aleyhisselâm” dîninden ayıran Yuhannâ İncîlidir. Bu sebeb ile, Yuhannâ İncîlinin aslının doğruluğu üzerinde araştırma, inceleme yapmak gâyet mühimdir. Yuhannâ İncîli hakkında, eski hıristiyan din adamlarının eserlerinde bulunan çeşidli sözler, yukarıda bildirilmişdi.
Bu kitâb, havârîlerden Zebedî oğlu Yuhannâya âid değildir. İkinci asrdan sonra, aslı meçhûl bir şahıs tarafından kaleme alınmışdır. Bu husûsu, asrımız târîhcilerinden Avrupalı müsteşrikler çeşidli delîllerle isbât etmişlerdir.
Birinci delîl: Yuhannâ İncîlinin başında, (Kelâm başlangıçda var idi ve kelâm Allahü teâlânın nezdinde, indinde idi ve kelâm Allah idi) sözleri yazılıdır. Bu sözler ilm-i kelâmın ince mes’elelerinden olup, diğer İncîllerin hiç birinde yokdur. Eğer bu sözler Îsâ aleyhisselâmdan işitilmiş olsaydı, diğer İncîllerde de bulunurdu. Bundan anlaşılıyor ki, bunu yazan, Havârîlerden Yuhannâ olmayıp, Roma ve İskenderiyye mekteblerinde Eflâtûnun üç uknûm felsefesini okumuş bir kimsedir. Nitekim şimdi beyân olunacakdır.
İkinci delîl: Yuhannâ İncîlinin sekizinci bâbında, birinci âyetden onbirinci âyete kadar olan, zinâ eden kadın hakkındaki yazılarını bütün hıristiyan kiliseleri kabûl etmeyip, red ederler ve bu yazılar İncîlden değildir demekdedirler. Bundan anlaşılıyor ki, bunu yazan, eline geçirdiği bir çok İncîllerden toplayıp, gözüne ilişen birçok şeyleri de ayrıca kitâbına koymuş veyâ kendinden sonra bir başkası bu âyetleri ilâve etmişdir. Birinci hâle göre, müellif, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırmıyarak bir mecmû’a yazmışdır. Yazdığı bu mecmû’a da kabûle şa’yân olmıyan şeylerdir. İkinci hâle göre, bu İncîlin tahrîf edilmiş olduğunu i’tirâf etmek lâzım gelir. İki hâle göre de, aslı şübheli ve inanılmağa lâyık değildir.
Üçüncü delîl: Diğer İncîllerde getirilen ba’zı misâllerin ve ahvâlin ve mu’cizelerin, bu İncîlde bulunmayıp, diğerlerinde bulunmıyan bir çok şeylerin de, bu İncîlde bulunmasıdır. Îsâ aleyhisselâmın Lazarusu diriltmesi, suları şerâba çevirmesi ve çarmıhda iken sevdiği şâkirdi ile annesini birbirlerine emânet etmesi gibi şeyler, sâdece Yuhannâ İncîlinde bulunup, diğer İncîllerde yokdur.