Markosun birinci bâbının onikinci ve dahâ sonraki âyetlerinde, (Rûh, Îsâyı çöle sevk etdi ve şeytân tarafından imtihân olunarak kırk gün çölde kaldı. Vahşî hayvanlarla berâber idi. Melekler de Ona hizmet ediyorlardı) demekdedir. Burada, şeytânın imtihân şekli ve kırk gün kırk gece oruc tutduğuna dâir bir söz yokdur.
9 — Mattanın yirmialtıncı bâbının altıncı ve yedinci âyetlerinde, (Îsâ, Beytanyada cüzzamlı Sem’ûnun evinde bulunup, sofrada oturur iken, bir kadın, beyâz mermer bir kap içinde, pek kıymetli, bir yağ ile geldi. Onun başı üzerine dökdü) demekdedir.
Markosun ondördüncü bâbının üçüncü âyetinde, (Îsâ, Beytanyada cüzzamlı Sem’ûnun evinde oturur iken, bir kadın beyâz mermer bir kabda çok pahalı hâlis nardin yağı ile geldi. Kabı kırıp, onun başı üzerine dökdü) demekdedir.
Luka İncîlinin yedinci bâbının otuzaltı ve dahâ sonraki âyetlerinde yazıldığına göre, (Ferîsîlerden biri, berâber yemek yimek için Îsâya ricâ etdi. O da Ferîsînin evine girdi ve sofraya oturdu. O şehrde bulunan günâhkâr bir kadın Ferîsînin evinde hazret-i Îsânın sofrada oturduğunu haber alınca, ak mermer bir kab içinde kıymetli bir yağ getirdi ve ayaklarının yanında, arkasında durup, ağlıyarak ayaklarını göz yaşı ile ıslatmağa başladı. Kendi saçıyla silerek ayaklarını öpüp, yağı ayaklarına sürdü… Îsâ bunun üzerine onun günâhlarını afv etdi) demekdedir.
Yuhannâ İncîlinin onikinci bâbında ise, bu keyfiyyet şöyle yazılıdır: (Îsâ, Fısıhdan altı gün evvel Beytanyaya geldi. Îsânın “aleyhisselâm” ölülerden kaldırdığı Lazarus orada idi. Orada Îsâya ziyâfet verdiler. Lazarusun kız kardeşi Meryem bir litre, çok kıymetli hâlis nardin yağı alıp, Îsânın ayaklarına sürdü. Dahâ sonra saçı ile ayaklarını sildi.) [Görülüyor ki, bir vak’ayı dört İncîl birbirlerinden farklı olarak yazmakdadırlar.]
10 — Yuhannânın birinci bâbının ondokuz, yirmi ve yirmibirinci âyetlerinde diyor ki, (Yehûdîler, Yahyâya sen kimsin diye kendisine sormak için kâhinlerle haber gönderdikleri zemân, Yahyâ, ben Mesîh değilim dedi. Öyle ise sen kimsin, İlyâ mısın? dediklerinde, Yahyâ, İlyâ ben değilim dedi.)
Matta İncîlinin onbirinci bâbının ondördüncü âyetinde ise, Îsâ aleyhisselâm, Yahyâ için halka hitâben: (Eğer onu kabûl etmek isterseniz, gelecek İlyâ odur) dedi. Yine Mattanın onyedinci bâbının on, onbir, oniki ve onüçüncü âyetlerinde, (Hazret-i Îsâya şâkirdleri sorup dediler: Öyle ise, niçin, yazıcılar: Önce İlyâ gelmelidir diyorlar? Îsâ aleyhisselâm cevâbında onlara: Evet, İlyâ gelip, her şeyi yeniden tanzîm eder.