369

(Avlunun ortasında ateş yakıp oturdukları zemân, Petrus da aralarında idi. Bir câriye [hizmetci kız] onu ateş yanında görünce, ona dikkat ile bakıp, bu da onunla berâber idi dedi. Fekat o, inkâr edip, ey kadın, ben onu tanımam dedi. Birâz sonra başka birisi onu görüp, sen de onlardansın dedi. Fekat Petrus: Ey adam, değilim dedi. Bir sâat kadar sonra bir başkası: Gerçekden bu adam onunla berâber idi. Zîrâ Celîlelidir diye ısrar etdi. Fekat Petrus: Ey adam, senin söylediğini bilmem. Henüz söz söylemekde iken horoz ötdü ve Rab (Îsâ aleyhisselâm) dönüp Petrusa bakdı. Petrus, Rabbin kendisine, bugün horoz ötmeden önce sen beni üç kerre inkâr edeceksin dediğini hâtırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.)

Yuhannâ İncîlinin onsekizinci bâbının yirmibeşinci ve dahâ sonraki âyetlerinde ise, (Petrus orada durup ısınırken, ona hitâben: Sen de Onun şâkirdlerinden değilmisin? dediler. O inkâr edip; değilim dedi. Petrusun kulağını kesmiş olduğu adamın akrabâlarından ve başkâhinin hizmetcilerinden biri: Ben seni bahçede Onunla berâber görmedim mi? dedi. Petrus yine inkâr etdi ve hemen horoz ötdü) demekdedir. Bu dört çeşid rivâyetde ne gibi ihtilâflar olduğu akl sâhiblerine açıkdır.

23 — Luka İncîlinin yirmiikinci bâbının otuzaltıncı âyetinde, hazret-i Îsâ yakalanacağı gün, havârîlere hitâben: (Onlara dedi: Kesesi olan onu alsın ve torbası olan yanına alsın ve olmıyan esvâbını satsın ve kılıç satın alsın) dedi. Otuzsekizinci âyetinde, havârîler hazret-i Îsâya (İşte burada iki kılıç var dediler. Îsâ da onlara: Kifâyet eder dedi.) Kırkdokuz, elli, ellibir ve elliikinci âyetlerinde, (Onun etrâfında olanlar vâki’ olacakları görünce: Yâ Rab kılıçla vuralım mı? dediler. Hattâ onlardan biri başkâhinin hizmetcisine vurup sağ kulağını kesdi. Îsâ cevâb verip: Bırakın bu kadar yetişir dedi ve onun kulağına dokunup şifâ verdi) demekdedir. Hâlbuki diğer üç İncîlde kılıç satın almak ve sonra hizmetcinin kesilen kulağına şifâ vermek gibi kısmlar yokdur.

24 — Matta İncîlinin yirmialtıncı bâbının ellibirinci ve dahâ sonraki âyetlerinde, (O esnâda Îsâ ile berâber olanlardan, şâkirdlerden birisi kılıcını çekdi ve başkâhinin hizmetcisine vurup kulağını düşürdü. O zemân Îsâ ona dedi ki: Kılıcını yerine koy. Çünki kılıç çekenler, kılıç ile helâk olur. Yoksa ben Babama ricâ etsem, şimdi bana oniki alaydan ziyâde melekler göndermesi mümkin değil mi zan edersiniz. Fekat “böyle olması gerekdir” diye yazılanlar, o vakt nasıl yerine gelirdi?) demekdedir. Hâlbuki diğer İncîllerde, bu ma’nevî askerlerden, meleklerden hiç birşey yokdur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.