415

Kelâm âlimlerinin temel bilgileri, Ehl-i sünnet ve cemâ’at i’tikâdıdır. Bu bilgiler de Şeyhaynden “radıyallahü teâlâ anhümâ” gelmekdedir. Zemânla eklenen bilgilerin ise, Eshâb-ı kirâmın sözleri ile bir ilgisi yokdur.

Tefsîr ilmini kuran Ömerdir “radıyallahü teâlâ anh”.

Tesavvuf ilmine gelince, kalbin sohbetle temizlenmesi, Şeyhaynden gelmekdedir. Hasen-i Basrînin hazret-i Alîden feyz alması ve hırka giymesi doğru değildir diyenler de vardır.

Hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh”, kendi üstünlüklerini söylemesi câizdir. Büyük bir zâtın, iyi niyyetle, başkalarının kendinden feyz alabilmeleri için, üstünlüklerini bildirmesi câizdir. Hazret-i Alî, hutbede, (Kur’ân-ı kerîmden dilediğinizi bana sorunuz! Vallahi her bir âyetin, gece mi gündüz mü geldiğini ve ovada mı, dağda mı indiğini bilirim) buyurdu. Şeyhaynın “radıyallahü teâlâ anhümâ” tevâzu’u pekçokdu. Meselâ, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh”, dalda bir kuş görünce, (Ne mutlu sana ey kuş! Dilediğin dala konarsın. Dilediğin meyveleri yirsin. Kıyâmet günü hesâba çekilmez, azâb görmezsin. Keşki, senin gibi bir kuş olsaydım)dediği meşhûrdur. Hazret-i Ömerin de, bir avuç toprak olmak için söyledikleri, kitâblarda yazılıdır. Allahü teâlâya yakın Evliyânın hâlleri birbirine uymaz. Kimi övünmüş, kimi yok olmak istemişdir. Îsâ aleyhisselâm inbisât hâlinde, neş’eli idi. Yahyâ aleyhisselâm ise, çok zemân korku içinde, üzüntülü idi. Hazret-i Ebû Bekre “radıyallahü teâlâ anh” (Ey Allahın halîfesi!) dediler. (Ben Resûlullahın halîfesiyim ve buna râzıyım) dedi.

Süâl 3: (Ve-enfüsenâ) âyet-i kerîmesi, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” üstünlüğünü göstermiyor mu?

Cevâb 3: Tefsîrlerde bildirildiği üzere, bu âyet-i kerîmeye (mubâhele âyeti) denir. Mubâhele yapmak ve mubâhele yaparken, çocukları ve akrabâyı da yanında bulundurmak, Arabistânda âdet idi. Resûlullah da “sallallahü aleyhi ve sellem” mubâhele yaparken, bu âdete uyarak, çocuklarını ve akrabâsını topladı. Bu âyet-i kerîme, hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” akrabâ olmak şerefini göstermekdedir. Bu şerefin büyüklüğüne hepimiz inanıyoruz. Fekat bu şeref, (Fadl-i küllî) ya’nî her bakımdan üstün olmağı göstermez. Bunun gibi, (Sen bendensin. Ben de sendenim) gibi hadîs-i şerîfler, akrabâlık şerefini göstermekdedir. Çünki, hazret-i Abbâs için ve Ebû Lehebin kızı Dürre için de böyle buyurulmuşdur. Böyle sözler, (Fadl-ı cüz’î)yi, ya’nî bir bakımdan üstünlüğü gösterir. Her bakımdan üstünlüğü göstermez. Hamâmda bir arslan gördüm demek gibidir. Hamâmda arslan gibi kuvvetli bir insan görmüş olduğunu bildirmekdedir.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.