415

Yoksa dişleri, pençesi ve yelesi arslanınkiler gibi demek değildir.

Süâl 4: Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” çok cömerd idi. Bu üstünlüğü âyet-i kerîme ile medh olundu.

Cevâb 4: Hazret-i Alî “radıyallahü anh”, elbet çok cömerd idi. Bunun gibi, dahâ nice üstünlükleri de vardı. Hazret-i Alînin bu üstünlüklerine ve Eshâb-ı kirâmın çoğundan dahâ üstün olduğuna hepimiz inanıyoruz. Biz burada Şeyhaynın dahâ üstün olduğunu bildirmek istiyoruz. Cömerdlik iki dürlüdür. Birisi, kendi malını muhtâc olanlara bol bol vermekdir. İkincisi, (Beyt-ül mâl) denilen devlet hazînesi me’mûrlarının, beyt-ül mâldan hakkı olanlara haklarını eksik vermemesidir. Şeyhayn, iki bakımdan da dahâ çok cömerd idi. Hazret-i Ebû Bekrin, hicretden evvel ve hicretden sonra, Resûlullah için verdiği malların çokluğunu, siyer kitâbları sözbirliği ile bildiriyor. Bir gece Allah için onbin altın, ertesi gün onbin altın ve ayrıca gizlice onbin altın ve herkesin yanında onbin altın dağıtınca, Nisâ sûresinin otuzaltıncı âyeti gelerek, Allahü teâlâ tarafından medh ve senâ buyuruldu. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Eshâbım arasında bana sohbeti ile ve malı ile en çok hizmet eden, Ebû Bekrdir) buyurdu.

Tebük gazvesinde, malının hepsini verdi. Hazret-i Ömerin “radıyallahü teâlâ anh” de, Allah yolunda malını verdiği çok olmuşdur. Tebük gazvesinde malının yarısını verdi. Hazret-i Alînin bu kadar mal verdiği hiç işitilmemişdir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, ona bakıyordu. Hicretden sonra da malı yokdu. Şeyhayn halîfe iken, Beyt-ül-mâldan ancak geçinecek kadar ücret alırdı. Hazînenin hepsini millete dağıtırlardı. Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” halîfe iken, millete dağıtdığı, onlarınkinin binde biri olamaz. Ukaylın, geçim sıkıntısından hazret-i Alîye kızdığı, bu yüzden Mu’âviyenin “radıyallahü teâlâ anh” yanına gitdiği meşhûrdur.

Süâl 5: Hazret-i Alî, Resûlullahdan sonra insanların en zâhidi idi.

Cevâb 5: Evet, hazret-i Alînin zühdünün çok olduğu meydândadır. Eshâb-ı kirâmın çoğundan dahâ zâhid idi. Zühd, dünyâya düşkün olmamakdır. Bunun en kıymetlisi, halîfeliği de istememekdir. Şeyhaynın halîfeliği bırakmak istediklerini, Eshâb-ı kirâm sözbirliği ile bildiriyor. Hazret-i Alî ise, halîfe olmak için uğraşdı. Dîne ve müslimânlara hizmet için istedi diyenlerin, Şeyhaynı da, halîfe oldukları için, kötülememeleri lâzım olur. Fekat Şeyhayn, halîfe olmak için uğraşmadılar. Hazret-i Alî ise, çok uğraşdı. Hazret-i Ömerin zühdünün mükemmel olduğunu Sa’d ibni Ebî Vakkâs bildiriyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.