415

Şeyhaynın zühdünü, kanâ’atini bildiren haberler sayılamıyacak kadar çokdur. Zâhidlerin en üstünü, Resûlullahdır “sallallahü aleyhi ve sellem”. Şeyhayn halîfe iken, tâm Ona benzediler. Allahü teâlânın emrlerini yerleşdirmek, yaymak için, herşeyi yapdılar. Böyle olduğunu hazret-i Alî de bildirdi ve (Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hepimizden ileridedir. Ebû Bekr de öyle oldu. Ömer, bunların üçüncüsü oldu. Sonra, herşey bozuldu. Allahü teâlânın dilediği şeyler başgösterdi) dedi.

Hazret-i Alînin çok ibâdet yapdığı için, Eshâb-ı kirâmın çoğundan ileride olduğu meydândadır. Fekat, Şeyhaynden ileride olduğu söylenemez “radıyallahü teâlâ anhüm”.

Süâl 6: Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh” önce îmân etdi. Bundan büyük şeref olur mu?

Cevâb 6: Önce îmân eden, ba’zı âlimlere göre hazret-i Alîdir. Ba’zılarına göre ise hazret-i Ebû Bekrdir. Hazret-i Hadîcenin bunlardan önce îmân etdiği, sözbirliği ile bildirilmişdir. Önce îmân etmek dahâ üstün olmağa sebeb olsaydı, hazret-i Hadîce ile Zeyd, Eshâb-ı kirâmın en üstünü olurlardı. Önce îmân etmenin bir üstünlük olması, başkalarının îmâna gelmelerine sebeb olduğu içindir. Bu da, ancak bâlîğ olmuş, yetişmiş kimsede olur. Hazret-i Alî,îmân etdiği zemân çocukdu. Îmân etdiğini babasından bile sakladı. Önce îmân ederek başkalarını îmâna getirmek üstünlüğü, yalnız Ebû Bekrde “radıyallahü teâlâ anh” hâsıl oldu.

Süâl 7: Hazret-i Alî “radıyallahü teâlâ anh”, Eshâb-ı kirâmın en fasîh konuşanı idi.

Cevâb 7: Hazret-i Alînin fasîh, belîğ ve edîb olduğu ve bu bakımdan Eshâb-ı kirâmın çoğundan üstün olduğu meydândadır. Fekat, Şeyhaynden dahâ üstün olduğu söylenemez. Çünki, Şeyhaynın çok fasîh hutbelerini, Eshâb-ı kirâmın büyükleri haber vermişdir. Hazret-i Ebû Bekrin çok fasîh olan kasîdeleri, İbni İshak târîhinde yazılıdır. Bununla berâber, çok fasîh olmanın halîfelikle bir ilgisi yokdur. Evet islâmiyyeti bildirirken fesâhet lâzımdır. Şeyhayn “radıyallahü anhümâ”, herşeyi gâyet fasîh bildirdiler. Ayrılıkları, anlaşmazlıkları temâmen ortadan kaldırdılar. Hazret-i Alî “radıyallahü anh” zemânında hâsıl olan anlaşmazlıkların hiçbiri çözülemedi. Hazret-i Alînin “radıyallahü teâlâ anh” sözü ile ictihâdını değişdiren bir Sahâbî bulunduğu işitilmemişdir.

Süâl 8: Hazret-i Alînin re’yi, keşfi en doğru değil mi idi?

Cevâb 8: Evet, hazret-i Alînin ictihâdının doğru olduğuna ve nasslardan hükm çıkarmakdaki ve süâllere cevâb vermekdeki sür’atine kimsenin bir diyeceği yokdur. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” de, bunu bildirerek: (Hükm vermekde en ileride olanınız, Alîdir) buyurmuşdur.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.