415

Uzun boylu, beyâz, güzel idi. Ömrünün sonlarında göremez oldu. Abbâsî halîfeleri, bunun soyundandır. 40, 59, 70, 74, 86, 119, 121, 122, 123, 125, 126, 130, 137, 165, 168, 169, 170, 184, 185, 189, 231, 243, 318, 345, 356, 359, 408.

12 — ABDÜLLAH BİN CA’FER: Resûlullahın amcası Ebû Tâlibin torunudur. Habeşistânda dünyâya geldi. 80 yılında Medînede vefât etdi. Çok cömerd idi. Hazret-i Mu’âviye buna çok ikrâm ederdi. Muhammed bin Ebî Bekr-i Sıddîk ile Yahyâ bin Alî ibni ebî Tâlib ile ana bir kardeş idi. Hazret-i Alî ile Fâtıma-tüzzehrânın kızı olan Zeynebin zevci idi “radıyallahü teâlâ anhüm ecma’în”. 66, 168, 204, 378.

13 — ABDÜLLAH BİN EBÎ BEKR-İ SIDDÎK: Önce islâm olanlardandır. Hicretde, kâfirlerden mağaraya haber getirir, gece mağarada yatardı. Mekkenin fethinde, Huneyn ve Tâif gazâlarında bulundu. Tâifde yaralandı. 11. ci yılda vefât etdi “radıyallahü teâlâ anh”. 99.

14 — ABDÜLLAH BİN EBÎ EVFÂ: Eshâb-ı kirâmdan Kûfe şehrinde en son vefât edendir. 86 yılında vefât etdi. 19, 252.

15 — ABDÜLLAH BİN MES’ÛD: İlk müslimân olanların altıncısıdır. Resûlullahın yanından, hizmetinden ayrılmazdı. Kur’ân-ı kerîmi çok iyi öğrendi. Pekçok hadîs-i şerîf ezberledi. Mekke kâfirleri arasında açıkça okurdu. Çok eziyyet çekerdi. İki kerre Habeşistâna ve Medîne-i münevvereye hicret etdi. Bütün gazâlarda ve Yermük muhârebesinde bulundu. Cennetle müjdelendi. Halîfe Ömer-ül-Fârûk, kendisini Kûfeye müftî olarak gönderdi. Otuziki yılında, altmış yaşından sonra vefât etdi. Bakîde medfûndur “radıyallahü teâlâ anh”. 106, 163, 165, 168, 177, 182, 185, 189, 199, 208, 210, 241, 324, 330.

16 — ABDÜLLAH BİN MUBÂREK: Tebe’i tâbi’înin büyüklerinden olup, hadîs ve fıkh âlimi idi. 118 de Horasanda doğup, 181 [m. 797] de vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Kitâbları çokdur. Bir yıl hac, bir yıl cihâd ve bir yıl ticâret ederdi. Kazancının hepsini fakîrlere verirdi. Şâmda birisinden aldığı kalemi vermeden Merve gitmişdi. Kalemi vermek için Mervden Şâma geldi. Sehl Alî bin Abdüllah Merûzî, Abdüllah bin Mubârekin derslerine devâm ederdi. Birgün, (Artık senin dersine gelmiyeceğim. Çünki, bugün gelirken senin kızların dama çıkmış beni çağırıyorlardı. Benim Sehlim, benim Sehlim diyorlardı. Bunların terbiyesini vermiyor musun?) dedi. Abdüllah bin Mubârek, o gece, talebesini toplayıp, (Sehlin cenâze nemâzına gidelim) dedi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.