415

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bir hadîs-i şerîflerinde buyuruyor ki, (Allahü teâlâ, bana söz verdi ki, kızlarını aldığım ve kızlarımı verdiğim âileler Cennetde benimle berâber olacaklardır).

Hazret-i Mu’âviyenin “radıyallahü anh” fazîletlerini bildiren hadîs-i şerîflerden birisi de budur ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, hazret-i Mu’âviyeye “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Sen melik olduğun zemân, ya’nî halîfe olduğun zemân, vazîfeni iyi yap!) Hazret-i Mu’âviye “radıyallahü anh” buyuruyor ki, benim halîfe olmağa arzû ve hevesim, bu hadîs-i şerîfi işitdiğim zemân başladı. Zîrâ bu hadîs-i şerîf benim halîfe olacağımı müjdeliyordu. Server-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” hazret-i Mu’âviyenin “radıyallahü anh” ileride halîfe olacağını haber vermişdi. Bu haber de mu’cizelerinden biridir. Mu’âviye “radıyallahü anh”, bu hadîs-i şerîfin muhakkak meydâna çıkacağına îmânı olduğundan, halîfe olacağı zemânı bekliyordu. Fekat bunun hakîkî zemânı, emîrül mü’minîn imâm-ı Alînin “radıyallahü anh” vefâtından ve imâm-ı Hasenin “radıyallahü anh” hilâfeti kendinden ayırarak ona verdiği ândan sonra idi. Mu’âviye “radıyallahü anh”, acele ederek, vaktinden önce, Âişe ve Zübeyr ve Talhanın “radıyallahü anhüm”, imâm-ı Alî “radıyallahü anh” ile harb etmelerinden sonra, bu arzûsunu yerine getirmek istedi ki, bunda yanılmışdı. Fekat bu hatâsı, ictihâdda hatâ olduğundan, hiç birşey denemez.

Yine o kitâbda diyor ki, Server-i âlem “sallallahü aleyhi ve sellem” Ebû Bekr ve Ömere “radıyallahü anhümâ” danışdı. İki def’a, (Fikrinizi bana söyleyiniz!) buyurdu. Onlar, (Allahü teâlâ ve Resûlü “sallallahü aleyhi ve sellem” dahâ iyi bilir) dediler. Sonra, Mu’âviyeye “radıyallahü anh” haber gönderdi. Yanlarına gelince: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (İşlerinizde Mu’âviyeyi bulundurunuz. Çünki, o kavîdir, emîndir.)

Diğer bir hadîs-i şerîfde, (Yâ Rabbî, Mu’âviyeye hesâbı ve kitâbeti bildir! İslâm memleketlerinde, ona yüksek mevkı’ ve makâm ver! Emrlerinin yapılmasını kolaylaşdır! Onu azâbdan koru!) diye düâ buyurdu. İmâm-ı Ömer “radıyallahü anh”, Mu’âviyeyi “radıyallahü anh” medh ve senâ edip, hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü anh” Şâmı alınca, oraya vâlî yapdığı kardeşi Yezîdin vefâtında onu, kardeşi yerine, vâlî ta’yîn etdi ve halîfe kaldığı on sene içinde vazîfesinden azl etmedi. İmâm-ı Osmân ve imâm-ı Alî “radıyallahü anhümâ” da, halîfe iken Mu’âviyeyi “radıyallahü anh” Şâm vâlîliğinde bırakıp azl etmediler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.