DOĞRU SÖZE İNAN
BÖLÜCÜYE ALDANMA
[Dinde reformculara aldanma!]
Bu kitâbda, yurd dışındaki birkaç dinde reformcunun islâmiyyete karşı yazdıkları bozuk düşünceleri, madde madde sıralanmış, her birine gerekli cevâblar verilmişdir. Böylece, altmışbeş madde meydâna gelmişdir. Reform, islâh etmek demekdir. Ya’nî bozulmuş bir şeyi eski, doğru hâline getirmek, düzeltmek demekdir. (Dinde reformcu), dîni yenileyici, tâzeleyici demek olmakdadır. Fekat bugün, islâmiyyeti değişdirmeğe, içerden yıkmağa çalışan bölücüler, kendilerine (Dinde reformcu) diyorlar. Bunun için, dinde üç dürlü reformcu vardır. Bunların herbiri, kitâbımızın sonunda, kırkikinci maddede geniş anlatılmışdır. Bu kelimeyi islâm dîni için kullanmanın yanlış ve yersiz olduğu, orada açıkca görülecekdir. Reformcu Mûsâ Beykiyef, gençleri kolay aldatabilmek için, kendini din adamı gösteriyor, diyor ki:
1— (Zemânımıza göre, dînimizde de yenilikler yapılmalıdır. Dinde bulunmıyan birçok şeyler, hurâfeler, sonradan islâmiyyete karışmışdır. Bunları temizlemek, dînimizi ilk zemânındaki doğru, temiz hâline getirmek lâzımdır.)
Cevâb: Müslimânlarda, birkaç yüz seneden beri bir duraklama, hattâ gerileme olduğu meydândadır. Bu gerilemeyi görerek, islâmiyyetin bozulduğunu söylemek, çok haksız ve pek yanlışdır. Geri kalmanın sebebi, müslimânların dîne sarılmamaları, dînin emrlerini yerine getirmekde gevşek davranmalarıdır. İslâm dînine, başka dinlerde olduğu gibi, hurâfeler karışmamışdır. Câhillerin yanlış inanışları ve konuşmaları olabilir. Fekat bunlar, islâmın temel kitâblarında bildirilenleri değişdirmez. Bu kitâblar, Resûlullahın sözlerini ve Eshâb-ı kirâmdan gelen haberleri bildirmekdedirler. Hepsi, en salâhiyyetli, yüksek âlimler tarafından yazılmışlardır. Bütün islâm âlimlerince sözbirliği ile beğenilmişdir. Asrlar boyunca, hiçbirinde hiçbir değişiklik olmamışdır.