Onu din kardeşi bilmek lâzımdır. Fekat, onun dînimizle oynamaması da lâzımdır. Onun, dînimizin temel bilgilerine dil uzatdığını, bunlar üzerinde dedikodu yapdığını görürsek, bunu sorguya, hesâba çekmek, hâlini incelemek, yalnız câiz değil, hepimize lâzım olur. Biz, reformcuları dînimize, mezhebimize uymak için zorlamıyoruz. Yalnız müslimân olup olmadıklarını açıkça söylemelerini ve işlerinin sözlerine uygun olmasını istiyoruz. Çünki, islâmiyyetin belli ve değişmez kanûnları vardır. Müslimân olanların bu kanûnlara uygun olarak konuşması lâzımdır. Müslimân olduğunu söyliyen ba’zı kimseler, müslimânlığın temel bilgilerini hiçe sayarak, hattâ bunlarla alay ederek, dinden çıkdıklarını suç saymıyorlar da, dinden çıkdıklarının kendilerine söylenmesine kızıyorlar. Dîne saldırılacak, fekat dîne saldırıyorsun, kâfir oluyorsun denilmiyecek, dîne saldırmak serbest olacak. Dîne saldıranlara birşey söylenilmeyecek. Kendilerine cevâb verenlere, haksız olduklarını ortaya koyanlara yobaz, gerici gibi, komünistlerin uydurduğu sözlerle sataşıyorlar. Kendileri gibi dîne saldıranlara ilerici, aydın diyorlar. Doğrusu, kendileri yobazdırlar. Din adamı şekline bürünenleri, (din yobazı),fen adamı olarak saldıranları da (Fen yobazı)dır.
İslâmın ana bilgilerini, temel kitâblarını değişdirmeğe, zemâna uydurmağa kalkışmak, islâmiyyeti değişdirmek, bozmak olur. Müslimân demek, bu ana bilgilere inanan, saygı gösteren, bunları bozmağa kalkışmamağa söz veren kimse demekdir. Demokrasi, hürriyyet ve lâyıklık demek de, verilen sözde durmamak, inandığından vaz geçmek demek değildir. İslâmiyyet, zimmîlerin, ya’nî gayri müslim vatandaşların zor ile müslimân yapılmasını emr etmiyor. Bundan dahâ büyük demokrasi olur mu?
Sinsi düşmanlarımızdan bir kısmı olan (Fen yobazları), Avrupanın, Amerikanın bütün âdetlerini, modalarını, ahlâksız, sömürücü, ezici hareketlerini almağa, gençler arasına yaymağa çalışıyorlar. Bu arada, dînimizi üstü örtülecek bir kabâhat imiş gibi hiç ağızlarına almıyorlar. Yâhud, altında ezilecek bir yük gibi, ağır ve korkunç görüyorlar. Ba’zıları da, sağlam bir varlık ve birlik elde etmek için, din lâzımdır. Fekat dîni zemâna uydurmalı, islâmiyyeti hurâfelerden temizlemeli diyorlar. Hâlbuki, Ehl-i sünnet âlimlerinin temel kitâblarında hiçbir hurâfe yokdur. Din câhilleri arasında hurâfeler bulunur. Bunları temizlemek için de, (Ehl-i sünnet) kitâblarını yaymak, gençlere bunları öğretmek lâzımdır. Bu yobazların dinde istedikleri reformlar, dînin temel bilgilerine dokunduğu zemân, bunları hem âyetle, hadîsle çürütmeliyiz, hem de (Müslimânların dîninde, kendi malınız gibi değişiklik yapmağa hakkınız yokdur) demeliyiz.