Din yobazları, büyük islâm âlimlerini lekeliyerek, kendilerini onların yerine geçirmek istiyorlar. İslâmiyyetin temel bilgilerini toplamış, dünyâya yaymış olan islâm âlimlerini ve topladıkları islâm ilmlerini ayaklar altına alıyorlar.(Reformcu) maskesi altında ortaya çıkan, Kazanlı Moskof Mûsâ Cârullah Beykiyef adındaki din yobazı Osmânlılar zemânında yazdığı kitâbında bakınız ne diyor:
(Allahın, Peygamberi vâsıtasıyla gönderdiği islâmiyyet, ilm üzerine kurulmuş idi. İnsan hayâtını düzeltiyor, sosyal nizâm kuruyordu. Medenî hareketleri birer birer bildiriyordu. Adâlete ve menfe’ate dayanan bir iş hayâtı kuruyordu. Böyle iş hayâtı islâmiyyetin kuvvetini artdırdı. Kıt’alara yayıldı. Sonraları Îrândaki zevk, eğlence, sefâhet, müslimânlar arasına yayıldı. Bundan sonra, dahâ büyük bir fitne ortaya çıkdı. Yalnız düşünce ve teorilere dayanan Yunan felsefesi terceme olundu. İş ve madde üzerinde çalışmak durdu. İslâmiyyet yalnız teorik, vehm ve hayâle dayanan bir hâl aldı. Müslimânların saf îmânı(İlm-i kelâm) denilen dedikodularla karmakarışık oldu. Böylece sosyal, ekonomik ve medenî çalışmalar durdu. Câmi’lerde, medreselerde, evlerde ve heryerde boş, fâidesiz teorilerle, düşüncelerle vakt geçirildi. Müsbet ilmleri kötüleyen kelâm kitâbları her tarafa yayıldı. Fâidesiz düşüncelere, lüzûmsuz yazılara (İslâmiyyet) adı verildi. Gazâlînin (Tehâfüt) kitâbında ve İbnürrüşd gibi feylesofun buna olan cevâbında kıymetli bir söz, fâideli bir fikr var mı? Geometri ve astronomi âlimi olan Nasîreddîn-i Tûsînin kitâblarında ve bu kitâbları öven veyâ kötüleyen binlerle kişinin eserlerinde bulunan hezeyanları bugün kim dile alır, kim yazar? Eş’arî mezhebi imâmlarının, Allahın sıfatları, fi’lleri ve insanın irâdesi diye yazdıkları sayısız kitâblarında ve şî’îlerle sünnîler arasındaki edebsizce çekişmelerde müslimânlık denecek birşey bulunabilir mi? Teftâzânînin kitâbları ve bunların bütün dünyâya yayılmış şerhleri, hâşiyeleri ve fıkh, kelâm, mantık, usûl, tefsîr, nahv, sarf, hikmet kitâblarında akldan, fikrden, müslimânlıkdan birşey var mı?)
Mûsâ ismindeki Moskof Beykiyefin bu yalan yazıları, bizdeki dinde reformcu yobazlar tarafından tekrar yazılmış ve her fırsatda alkışlanmış ve bu yalancı kâfire (İslâmiyyetin Lütheri) denilmişdir. Bunun iftirâlarına dokuzuncu maddede cevâb vereceğiz.
Dinde reformcuların, diplomalı yobazların maskeli sözlerinden biri de:(İnsanları iyiliğe, birliğe götürmek için en kuvvetli, en fâideli kuvvet dindir. Dinsiz bir millet yaşayamaz) diyorlar.