481

Akl, Allahın verdiği sınırsız bir ni’metdir. Dört mezhebin dışına çıkmalı, aklı hürriyyete kavuşdurmalı) diyor. Reformculardan Celâl Nûri de (Târîh-i tedenniyât) kitâbında, (İctihâd kapısı kapanmışdır diyorlar. Bu olamaz. Osmânlılar yanlış, fenâ kanûnlara bağlı kaldılar. Dünyânın öbür ucunda hayât şartları değişdi. Osmânlılar bunlara uymadı. Geri kaldı) diyor.

Cevâb: Evet, yaşamak şartları değişdi. Fen ve san’at ilerledi. Fekat, yanlış, fenâ kanûnlar diye taş atdıkları ahkâm-ı islâmiyye, onları hangi buluşlardan men’ etdi? Yol yapmayın, tren işletmeyin, gemi yapmayın, mâdenlerinizi yer altında bırakın, yâhud bunların işletme hakkını komünistlere, kapitalistlere satın, kâfirlerle ticâret yapmayın, makine, teknik, tayyâre, elektrik ve radyo gâvur îcâdıdır. Bunları sakın öğrenmeyin. Para kazanmayın, futbol maçlarında birbirinizi öldürün mü dedi? Hâşâ, islâmiyyet ahlâka, fazîlete verdiği önem kadar, san’atda, teknikde de çalışmağı ve kâfirlerin bulduklarını da araşdırmağı, öğrenmeği önemle emr etmekdedir. Bunu, ilerdeki sahîfelerde dahâ geniş açıklayacağız.

13 — Koca reformcu Mûsâ Cârullah, (Osmânlılara önceleri uygun gelen islâm kanûnları son zemânlarda, kâfî gelmedi, yetersiz oldu. Çünki, Osmânlı devleti kurulurken, arab bedevîleri gibi idi. Sonra Avrupaya yayılarak, sosyal hayât değişdi. Kanûnlar ise, donmuş olarak kaldı) diyor.

Cevâb: İslâmiyyetin, çadırda yaşayan bedevîlere ve onlar gibi olanlara göre bir din olduğunu, medenî milletler için reforma muhtâc bulunduğunu söyliyen reformcuların, islâmiyyete nasıl bir gözle bakdıkları meydândadır. Bunlar, bir yandan (dîne hurâfeler karışmış, ilk hâline çevirmek lâzım) derler. Bir yandan da, (dînin ilk hâli arab çöllerinde çadırda yaşayanlar içindir) demekden çekinmezler.

14— Reformcu, (İslâm dîni, tek bir adam tarafından ortaya konulmuşdur) diyor.

Cevâb: Reformcu Mûsâ Cârullahın bu sözü, dînin Allah tarafından gönderildiğine inanmadığını göstermekdedir. Vaktîle, Hollandalı Dozy [1820-1884] de böyle söylemişdi. Dozy ve bundan duyduğunu söyleyen bizdeki reformcu, islâmiyyeti, İngiliz parlamentosundaki birkaç yüz meb’ûsun kabûl etdiği livâta kanûnu gibi, bozuk düşüncelerin ham meyvası gibi sanmakdadır. İnsanların yapacağı kanûn, elbette dayanıksız olur. Bir zemân sonra, yine yapanlar tarafından değişdirilmekdedirler.

15 — (Dinde hakîkat tanınan herşeyin, her zemân hakîkat olarak, kabûl edileceğini, bir an düşünsek bile…) diyor.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.