(Muhâverât) kitâbı, 88.ci sahîfede bildirilmişdir. Bu kitâbda, Ehl-i sünnetin dört mezhebine çatılmakda, islâm bilgilerinin dört kaynağından biri olan (İcmâ’-ı ümmet) inkâr edilmekde, herkes; Kitâbdan, Sünnetden kendi anladığına göre amel etmeli denilmekdedir. Böylece, islâm bilgilerini kökünden yıkmağa çalışmakdadır. Müslimân kardeşlerimize, bu kitâbın bozukluğunu ve zararlarını anlatmak için (Din adamı bölücü olmaz) kitâbını hâzırlıyarak, türkçe, ingilizce ve arabî dillerinde neşr eyledik. Ayrıca, büyük islâm âlimi Abdülganî Nablüsînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Hulâsat-üt-tahkîk fî-beyân-ı hükm-ittaklîd vettelfîk) ve Yûsüf-i Nebhânînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Huccetullahi alel’âlemîn) ve Muhammed Hayât Sindînin (Gâyet-üt-tahkîk) risâlesi ve Hind âlimlerinden Muhammed Abdürrahmân Silhetînin “rahmetullahi teâlâ aleyh”(Seyf-ül-ebrâr) kitâblarının, o zararlı kitâba tam bir cevâb olduklarını görüp, bu dört kitâbı da ofset yolu ile teksîr ve neşr eyledik.
(Hulâsat-üt-tahkîk) sonunda buyuruyor ki, (müslimânlar, yâ müctehid olur, yâhud, ictihâd derecesine yükselmemişdir. Müctehid de, yâ (Mutlak müctehid)olur. Yâhud, (Mukayyed müctehid) olur. Mutlak müctehidin, başka bir müctehidi taklîd etmesi câiz değildir. Kendi ictihâdına uyması lâzımdır. Mukayyed müctehidin ise, bir mutlak müctehidin mezhebinin usûllerine uyması vâcibdir. Bu usûllere uyarak yapacağı kendi ictihâdına uyar.
Müctehid olmıyanlar, dört mezhebden dilediğine uyar. Fekat, bir işi bir mezhebe göre yaparken, bu mezhebin, bu işin sahîh olması için şart etdiği şeylerin hepsini yapması lâzımdır. Bu şartlardan birini yapmazsa, bu işi sahîh olmaz. Bu işin bâtıl olacağı sözbirliği ile bildirilmişdir. Bir mezhebin dahâ üstün olduğuna inanması şart değil ise de, herkesin, kendi mezhebinin üstün olduğuna inanması iyi olur. Bir ibâdeti veyâ bir işi yaparken, birkaç mezhebi (Telfîk etmek), ya’nî bu işi bu mezheblerin birbirlerine uymıyan sözlerine göre yapmak, dört mezhebden çıkmak ve beşinci bir mezheb meydâna getirmek olur. Bu iş, karışdırmış olduğu mezheblerin hiçbirine göre sahîh olmaz, bâtıl olur. Dîni oyuncak yapmış olur.