Cehennemin hepsi boş kalacak diyenler, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere karşı gelmiş oluyorlar. Cehennem azâbının kâfirlere ebedî olduğunu Ehl-i sünnet âlimleri ve âdil imâmlar sözbirliği ile bildirdiler.(Nisâ) sûresinin 169.cu âyetinde, (Kâfirler Cehennemde ebedî kalacaklardır) buyuruldu. (Mü’minlerin yolundan ayrılanları Cehenneme atarız) meâlindeki âyet-i kerîmeler, bunlara cevâbdır. Mü’minlerden günâhı çok olanların bulundukları Cehennemin birinci tabakası boşalacakdır. Kâfirlerin bulundukları başka tabakaları hiç boşalmıyacakdır. Mü’minler şefâ’ate kavuşarak azâbdan kurtulacak, yalnız bunların yerleri boşalıp, Cehennemin yalnız birinci tabakasının dibinde otlar bitecekdir. İmâm-ı Kurtubî yukardaki hadîsin (Mevkûf)olduğunu yazıyor. Resûlullahdan işitildiği bildirilmemişdir, diyor. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri de, Cehennemin kapıları hiç açılmaz. Kâfirler Cehennemde ebedî kalırlar, diyor. Cehennemden çıkılacak diyenler, mü’minlerin çıkacaklarını bildirmişlerdir.) İbni Teymiyye, mü’minlerin Cehennemden çıkacaklarını bildiren hadîs-i şerîfleri kâfirlere teşmîl ederek, âyet-i kerîmeleri ve tevâtür ile icmâ’ı inkâr etmiş oluyor. Ehl-i sünnet âlimlerine kâfir demek, insanın küfrüne sebeb olur. Selef-i sâlihînin başka başka te’vîl yapmadıkları âyetleri ve tevâtür hâsıl olmuş hadîsleri inkâr etmenin küfr olduğu (Redd-ül-muhtâr)da (Kâdîlık)bahsinde de yazılıdır. Tancalı (İbni Battûta) adı ile meşhûr olan mâlikî âlimlerinden Muhammed bin Abdüllah, (Tuhfetünnüzzâr) târîhini İbni Cezî adındaki kâtibine yazdırmış, bu kitâb çeşidli dillere terceme edilmişdir. Türkçeye ikinci tercemeyi Muhammed Şerîf beğ yapmış ve 1335 [m. 1917] yılında İstanbulda basılmışdır. Bunun 9. cu sahîfesi sonunda (İbni Teymiyyenin ilmi çokdu. Fekat, aklında bozukluk vardı) diyorlar. İslâmiyyete uymıyan çeşidli sözlerini bildiriyorlar. Meselâ (Şâmda idim. Cum’a nemâzında idim. İbni Teymiyye hutbe okudukdan sonra, benim şimdi indiğim gibi, cenâb-ı Allah dünyâ göküne iner diyerek merdivenlerden indi. Mâlikî âlimi (İbni Zehrâ) bu sözün kötülüğünü cemâ’ate uzun anlatdı. Cemâ’atin çoğu câhil olup, İbni Teymiyyeyi hak yolda sanıyor. Onun yaldızlı sözlerini çok seviyorlardı. Bu mâlikî âliminin sözü ile İbni Teymiyyenin üzerine yürüdüler. Elleri ile, na’lınları ile döğdüler. Yere yıkıldı. Sarığı düşdü. İpek takkesi meydâna çıkdı. Bunu behâne ederek, hanbelî kâdîsına götürdüler. Kâdî tarafından habs ve ta’zîr olundu. Mâlikî ve şâfi’î âlimleri, bu ta’zîrin haksız olduğunu söylediler. İş, melik Nâsıra intikâl etdi. Kurulan âlimler heyeti, İbni Teymiyyenin fitne çıkardığına karar verdi. Sultânın emri ile, Şâmda habs edildi) diyor.
- 314 -