bunun için, (Havz-ı kebîr)den az olan ve kulleteyn denilen mikdârdan az olmıyan bir suyun içine necâset düşmüş, suyun rengi, kokusu veyâ tadı değişmemiş olup, bu su ile abdest alırken niyyet etmez ise ve abdest uzvlarını sıra ile yıkamaz ve uğmaz ve birbirleri ardı sıra çabuk yıkamazsa ve Besmele ile başlamazsa, bunun abdesti, dört mezheb imâmlarının hiçbirine göre sahîh olmaz. Buna sahîh diyen, beşinci bir mezheb uydurmuş olur. Bir müctehidin dahî, dört mezhebin sözbirliğine uymıyan beşinci bir söz söylemesi câiz değildir. [Yukarıda ismi geçen (Kulleteyn) mikdârı suyun ne demek olduğu (Se’âdet-i Ebediyye) kitâbında uzun bildirilmişdir.] Sadr-üş-şerî’a, (Tavdîh) kitâbında diyor ki, (Bir işin yapılması için, Eshâb-ı kirâmdan iki dürlü haber gelmiş ise, sonradan gelenlerin, bir üçüncüsünü söylemeleri, söz birliği ile câiz değildir. Her asrın âlimleri de, Eshâb-ı kirâm gibidir diyenler oldu). Molla Husrev “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Mir’ât-ül-üsûl)de diyor ki, (Bir işin yapılmasında, birinci asrın âlimlerinden, birbirlerine benzemiyen iki haber gelmiş ise, bu iş için üçüncü bir söz söylemenin câiz olmadığı icmâ’ ile bildirilmişdir. Her asrın alimlerinin de, Eshâb-ı kirâm gibi olduğunu söylemek sahîhdir). Celâleyn tefsîrinin ilk yazarı Celâleddîn-i Mihallî, Süyûtînin (Cem’ul Cevâmi’)i şerhinde diyor ki, (İcmâ’a muhâlefet harâmdır. Âyet-i kerîme ile men’ edilmişdir. Bunun için, Selefin ihtilâf etdiği bir iş için, üçüncü bir söz söylemek harâm olur).
Bir ameli iki veyâ üç veyâ dört mezhebin birbirlerine uymıyan sözlerine göre yapmak, bu mezheblerin icmâ’ını bozar. Bu ameli bu mezheblerden hiç birine göre sahîh olmaz. Ya’nî, (Telfîk) câiz değildir. Kâsım bin Katlûbega, (Tashîh)de diyor ki, (Bir işi iki muhtelif ictihâda uyarak yapmanın sahîh olmıyacağı sözbirliği ile bildirildi. Bunun için, abdest alırken başının hepsini mesh etmiyen kimse, köpeğe değdikden sonra nemâz kılarsa, bu nemâzı sahîh olmaz. Böyle nemâzın, sözbirliği ile bâtıl olduğu Şâfi’î âlimlerinden Şihâbüddîn Ahmed bin İmâdın “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Tevkîfül-hükkâm) kitâbında da yazılıdır). Yukarıda yazılı kimse, başının hepsini mesh etmediği için, imâm-ı Mâlik “rahmetullahi teâlâ aleyh”, köpeğe süründüğü için de imâm-ı Şâfi’î “rahmetullahi teâlâ aleyh”, bunun abdesti ve nemâzı sahîh olmaz dediler.
Hanefî âlimlerinden Muhammed Bağdâdî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Taklîd)risâlesinde diyor ki, (Başka bir mezhebi taklîd edebilmek için üç şart vardır: Birinci şart, İbni Hümâm (Tahrîr)de yazıyor ki, kendi mezhebine göre başladığı bir işi, başka mezhebe uyarak temâmlıyamaz.