481

Meselâ, Hanefîye göre aldığı abdest ile Şâfi’îye göre nemâz kılamaz. İkinci şart, İbni Hümâm, (Tahrîr) kitâbında, Ahmed bin İdrîs Karâfîden alarak diyor ki, taklîd etdiği iki mezheb de, bu (Müleffak) işe bâtıl dememelidir. Abdest alırken, Şâfi’îye uyarak a’zâlarını uğmaz ve Mâlikîye uyarak nikâh ile alması câiz olan kadına dokunursa, bu abdest ile kıldığı nemâz, bu iki mezhebe göre de sahîh olmaz. Üçüncü şart, mezheblerin kolaylıklarını toplamamalıdır. İmâm-ı Nevevî ve birçok âlimler, bu şarta çok ehemmiyyet vermekdedir. İbni Hümâm, bu şartı bildirmemişdir. Hasen Şernblâlî, (İkd-ül-ferîd)de diyor ki, (Hanefîye uyarak velîsiz veyâ Mâlikîye uyarak şâhidsiz yapılan iki nikâhdan her biri sahîh olur. Fekat hem velîsiz, hem de şâhidsiz olan bir nikâh sahîh olmaz). Avâmın bu şartı gözetmesi çok güç olduğundan, câhillerin başka mezhebi, zarûret olmadan taklîd etmeleri men’ edilmişdir. Bir âlime sorup öğrenmeden taklîd etmeleri sahîh olmaz denilmişdir.) Muhammed Bağdâdînin yazısı burada temâm oldu.

İsmâ’îl Nablüsî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Dürer) şerhini şerh ederken (İkd-ül-ferîd)den alarak diyor ki, (İnsanın bir mezhebe bağlı kalması şart değildir. Başka mezhebi taklîd ederek de işini yapabilir. Fekat, bu iş için, o mezhebde olan şartların hepsini yerine getirmesi lâzımdır. Birbirine bağlı olmıyan iki işi, başka iki mezhebe uyarak başka dürlü yapabilir). Başka mezhebi taklîd ederken, şartların hepsini yapmak lâzım demek, telfîkin sahîh olmadığını bildirmekdedir.

Hanefî âlimlerinden Abdürrahmân İmâdî “rahmetullahi teâlâ aleyh”,(Mukaddime) kitâbında diyor ki, (Bir kimse, zarûret olunca, başka üç mezhebden birini taklîd edebilir. Fekat, o mezhebin bu iş için bildirdiği şartların hepsini de yapması lâzımdır. Meselâ, hanefî mezhebinde olan bir kimsenin, şâfi’îyi taklîd ederek necâset bulaşmış kulleteyn mikdârı sudan abdest alırken, niyyet etmesi ve tertîbi gözetmesi ve imâm arkasında Fâtiha okuması ve ta’dîl-i erkânı muhakkak yapması lâzımdır. Bunları yapmazsa, nemâzının bâtıl olacağı sözbirliği ile bildirilmişdir). Başka mezhebi taklîd için, zarûret hâlinde olmasını yazması lâzım değildi. Burada zarûret demekle, ihtiyâcı bildirmiş olmakdadır. Çünki, âlimlerin çoğuna göre, insanın dâimâ aynı bir mezhebe uyması lâzım değildir. Kendi mezhebine uyarken, harac, meşakkat hâsıl olursa, başka mezhebi taklîd edebilir. Bu yazılarımız telfîkin sahîh olmadığını göstermekdedirler.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.