481

Bu kelime Habeşden Yemene gelmiş olabilir. Âyetin ma’nâsı, fâcirlerin amelleri çamur gibidir, oluyor) diyor. Resûlullahın, Eshâb-ı kirâmın, derin islâm âlimlerinin tefsîrini beğenmeyip, âyet-i kerîmelere, tesâdüf ve ihtimâl ile ma’nâlar veriyor.

13: (Fil sûresi) tefsîrinde, (Ebâbîl kuşları, sivri sinek olabilir. Asker de çiçek veyâ kızamıkdan ölmüş olabilir) diyor. Yüzyıl dahâ sonra gelseydi, kimbilir nasıl ma’nâ verecekdi. Hâlbuki, bunların ma’nâlarını Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” açıkça bildirdi. Tefsîr âlimleri, o ma’nâları bulup, kitâblarına yazdı.

14: (Vennâs) sûresini tefsîr ederken, (Her insanın içinde bir şeytân vardır. Fekat bu, insanın içinde kötülük arzûlarını doğuran bir kuvvet demekdir. Cinne benzetilen bir te’sîrdir) diyor.

İslâm âlimlerinin kitâblarından, bilgilerinden haberi olmıyan bu zevallı adam, akla, ilme, fenne uymalı diyerek ortaya çıkmakda, mezheb imâmlarını taklîd etmeği inkâr etmekde, bütün din bilgilerini, zemânının fen buluşlarına, felsefecilerin o günkü düşünüşlerine uydurmağa kalkışmakdadır. İslâm âlimlerinin kitâblarını okumak istemediği, fen tahsîli de olmadığı için; kısa görüşlerine ve işitdiklerine göre din kitâbları yazmakda, din bilgisi yaymakdadır. Bu davranışları, kelâm, fıkh ve tesavvuf bilgilerinden haberi olmadığını, islâmın zevkini tatmamış olduğunu göstermekdedir. İslâm âlimlerinin yüksekliklerini sezmiş olsaydı ve nefsinin pençesinden kurtulsaydı ve maddenin, rûhun hakîkatini anlasaydı, böyle saçmalamazdı.

15: Bir yehûdi dönmesi olan Alî Mürtedânın kardeşi Radînin yazdığı (Nehc-ül-belâga) adındaki kitâbı şerh etdi. Müslimânlar arasında bölücülük yapan bu kitâbı dahâ önce, İbni Ebilhadîd Abdülhamîd Medâinî şî’î ve sonra Meysüm Bahrânî şî’î şerh etmişlerdir. Abduhun şerhi 1301 [m. 1885] de Beyrutda basılmışdır.

[m. 1885] de Beyrutda Medrese-tüs-sultâniyye talebesine yapdığı propagandalarını bir araya toplıyarak (Risâlet-üt-tevhîd) kitâbını meydâna getirdi. Bu kitâbı, ölümünden bir sene sonra basıldı.

48 — Son senelerin reformcularından, Seyyid Kutb da, İbni Teymiyye ve Muhammed Abduha hayranlığını, hemen her kitâbında i’lân ediyor. (İstikbâl islâmındır) kitâbında, yalnız (islâmiyyet) kelimesini övmekde, bu kelimeyi nasıl anladığını, hangi mezhebde olduğunu açıklamamakdadır. Doksandördüncü sahîfesinde:

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.