481

(İslâm ülkelerini tatar istilâlarından koruyanların ön safında çalışan ma’nevî önder, imâm-ı İbni Teymiyye idi) diyor.

Tatar sözü ile, Cengiz imperatorluğunu kasd ediyorsa, altıyüz ellialtı (656) senesinde Hülâgü kâfirinin ordusundaki gürcü, acem ve tatarlar Bağdâdı yakıp yıkarken ve yüzbinlerce müslimânı kılınçdan geçirirken, ibni Teymiyye dahâ dünyâda yokdu. Altıyüzaltmışbir (661) hicrî senesinde Harrânda doğmuşdu. (İslâm Ansiklopedisi)beşinci cildinde (ibni Teymiyye, Moğollara karşı cihâd için va’z etmeğe me’mûr edildi. Altıyüzdoksandokuzda, va’z etmek için, Şâm civârında Şakhabda Moğollara karşı kazanılan zaferde bulundu) denilmekdedir. (Mir’ât-i Kâinât) kitâbının yüzotuzyedinci sahîfesinde (Hülâgünün torunlarından sultân Mahmûd Gâzân hân, altıyüzdoksandörtde Moğol devleti reîsi oldu. Bu sene, vezîri emîr Nevruzun nasîhatleri üzerine müslimân oldu. Kur’ân-ı kerîm okudu. O sene oruç tutdu. O gün, kumandanlarından, vezîrlerinden, askerinden dörtyüzbin kişi müslimân oldu) diyor.(Kısas-ı Enbiyâ)nın dokuzyüzotuzuncu sahîfesinde, (Gâzân Mahmûd hân, islâmiyyetin kuvvetlenmesi için elbirliği ederek kardeşçe çalışmasını, Mısr sultânı Nâsıra yazdı. Türkmâniyye sultânlarının dokuzuncusu olan Nâsır, bunu dinlemedi. Nâsırın askeri Mardin taraflarını yağma eyledi. Gâzân hân buna karşılık, altıyüzdoksandokuzda Halebe geldi. Humusda Nâsır bozguna uğradı. Gâzân hân, Kapçak adındaki kumandanla bir mikdâr askeri Şâmı almak için bırakıp kendisi memleketine gitdi. Nâsır, Mısrda asker toplayıp Şâma gönderdi. Kapçak bunu işitince, Şâmı muhâsaradan vaz geçip geri döndüler) demekdedir. Görülüyor ki, ön safda bulunan ma’nevî önder gibi yaldızlı kelimelerle övülen ibni Teymiyye, iki islâm askerinin harb etmesini kızışdırmış, kardeş kanı dökülmesine, binlerce müslimânın ölmesine sebeb olmuşdur. Seyyid Kutbun, ibni Teymiyyeyi bir islâm mücâhidi olarak gösterebilmek için kötülediği Gâzân hân ise, Tebrizde, pek kıymetli bir san’at eseri olan, eşi görülmemiş büyük bir câmi yapdırmış; oniki büyük medrese, sayısız tekkeler, hanlar, hayr işleri meydâna getirmişdi. Mekke ve Medîneye çok hediyyeler göndermiş, köyler vakf etmişdi. Ehl-i sünnet mezhebinde idi. Şemseddin Sâmi beğ, Gâzân hân için, (Adâleti, hakkı yerine getirmeği pek severdi. Çok fazîletleri, üstünlükleri vardı. Seyyidlere, âlimlere saygılı idi) demekdedir. İbni Teymiyye, Ehl-i sünnet âlimlerinin yapdıkları gibi bu iki islâm sultânına nasîhatlar verip, din kardeşi olduklarını söyleyip, (Kardeşlerinizin arasını bulunuz!) meâlindeki âyet-i kerîmeye uysaydı, zâten iyi niyyetli olan Gâzân hân ile, sultân Nâsır “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” birleşirler, yardımlaşırlar, büyük bir islâm imperatorluğu meydâna gelmesine sebeb olabilirdi.

Sesli Okuma
DEVAMBİTİR
(1/5) Okuma ayarları →

(2/5) Kitap ve sayfa numarası seçimi

(3/5) Bölümler arasında dinamik geçiş

(4/5) Önceki veya sonraki bölüm ve sayfalar
(5/5) Sesli okuma ve yazı takibi
15 saniye geri alabilme.