Bunlarla terakkî hâsıl olmaz mı? İlm ma’rifeti artdırır. Ma’rifet de, insanı Allaha yaklaşdırır. Bunun için, Allahü teâlâ, (Yâ Rabbî ilmimi artdır) demeği emr etdi. Rü’yâda insana sahîh ilmler verilir. Bundan dolayı, bu emîrinizin çok uyuması için düâ ediniz! A’sâbım bozularak, uykum azaldığı zemânlar, uykumu artdırmak için tabîbe mürâceat ediyor, verdiği ilâcları kullanıyorum. Bu teblîg ile da’vet etmek yolu bana rü’yâda gösterildi. (Siz ümmetlerin en iyisi oldunuz. İnsanların iyiliği için yaratıldınız. İyilik yapılmasını emr eder, kötülükden nehy edersiniz) meâlindeki âyetin tefsîri bana rü’yâda bildirildi. Ben, Peygamberler gibi, insanları da’vet için yaratıldım. Âyetdeki (yaratıldınız) sözü, bu da’vetin yalnız bir yerde yapılması ile, bir şehrde kalmakla temâm olmıyacağını, bulunduğu yerden çıkarak, şehrleri, evleri dolaşmak lâzım olduğunu gösteriyor). Bunlar, kitâbın ellinci sahîfesinde yazılıdır. Şu sözlere bakınız! Kur’ân-ı kerîm rü’yâda tefsîr ediliyor. Rü’yâda kendisine sahîh ilmler verildiğini, bunların mücâhede ve riyâzet ile elde edilemiyeceğini iddiâ etmekdedir. Âyet-i kerîmedeki (Uhricet) kelimesinden, hiçbir müfessirin bildirmediği yeni bir ma’nâ çıkarmakdadır. Talebesinden, kendisinin çok uyuması için çalışmalarını istemekde ve yazısından anlaşılacak dahâ nice şeyler bildirmekdedir. Bunlar, Kur’ânı kendi re’yi, görüşü ile tefsîr etmek değil midir? Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (Kur’ânı kendi re’yi ile tefsîr edenin yeri Cehennem ateşi olsun!) hadîs-i şerîfi ile, müslimânları böyle tefsîr etmekden men’ etmekde, korkutmakdadır. Bu hadîs-i şerîfi Tirmüzî bildiriyor. Sağını solundan ayıramıyan, farzı sünneti tanıyamıyan kimselerin teblîg için seyâhate çıkmaları, hep bu rü’yâdaki tefsîrden ileri gelmekdedir. İslâmiyyet, şarkdan garba kadar her yere yayıldıkdan sonra, bunların emr-i ma’rûfu temâmlamak için, ev ev dolaşmaları da, hep rü’yâda emr olunmuşdur. Allâme ibni Cerîr Taberî ve Selef-i sâlihînden birçok müfessirler, bu âyet-i kerîmeyi tefsîr etmişler ve allâme imâm-ı Süyûtî “rahmetullahi teâlâ aleyh” bunları (Dürr-ül-mensûr)kitâbında bildirmişdir. Bu kitâbın ikinci cüz altmışdördüncü sahîfesinde buyuruyor ki, Abd ibni Hamîd ve İbni Cerîr ve İbn-ül-Münzir, imâm-ı Mücâhidden alarak, (Siz hayrlı ümmetsiniz. İnsanların iyiliği için yaratıldınız) meâlinde olan âyetdeki insan, arabdan başkalarıdır. Hayrlı ümmet de arabdır. Görülüyor ki, tefsîr âlimlerinin hiçbiri bu âyete İlyâs gibi ma’nâ vermemişdir. Demek ki, onun teblîg hareketi, Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere ve Selef-i sâlihînin yoluna uygun değildir. Uykuda, rü’yâda yapılan bir tefsîre dayanmakdadır. Bu ise, dinde ibtidâ’dir. Bid’at çıkarmakdır.
- 410 -