Çünki, akl yolu ile bulunan bilgiler, aklın ermediği işlerde fâideli olamamakdadır. Bu işler ancak Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” bildirmeleri ile anlaşılabilmekdedir. İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Elmünkızü-aniddalâl) kitâbında buyuruyor ki, eski Yunan felesofları tabîblik ve astronomi bilgilerini eski Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” kitâblarından çaldılar. Ahlâk ve terbiye usûllerini de, eski ümmetlerdeki tesavvufculardan görerek öğrendiler.
Çok kimseler, din üzerinde kendi aklları ile konuşan felsefecileri, maddecileri ve âhıret bilgilerini akl ile çözmeğe kalkışan fen yobazlarını âlim sanıyorlar. Reformcu, ilerici din adamı ve şehîd gibi yaldızlı ve sahte ismler vererek, bunların yıkıcı sözlerini ve kitâblarını gençlerin önüne sürüyorlar. Hattâ, bunların bozuk, yalan sözlerini, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” ictihâd buyurarak, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden elde etdikleri bilgilerin üstüne çıkarıyorlar. Allahü teâlâ bunların zararlarından müslimânları korusun! Dinde reformcuları, din âlimi sanmak, insanı sonsuz felâkete düşürmekdedir.
İlm demek, fen demek, herşeyin doğrusunu anlamak demekdir. İslâmiyyeti bozan, islâm bilgilerinin değerlerini ölçemiyen sözlere ilm ve fen denilemez. Peygamberleri “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” inkâra yol açan şey, ilm olamaz. [Yirminci asrdaki buluşlar ve okutulan ilmler, fenler, islâmiyyetdeki aklın sınırı içinde olan bilgileri inkâra yol açmaz, islâmiyyeti kuvvetlendirir. İlmi, fenni, aklın sınırı dışındaki âhıret bilgilerini anlamakda kullanmak, zararlıdır. Bu inceliği iyi anlamalıdır.] Câhiller ve menfe’atcılar ve şehvet, zevk budalaları, islâmiyyete saldırırken, ilmi ve fenni kendilerine maske yapıyorlar. Bozuk düşüncelerini, din bilgisi olarak gösteriyorlar. İslâm âlimlerinin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” sözlerini, bu bozuk düşüncelere uymadıkları için kötülemeğe kalkışıyorlar. Yâhud, aklın sınırı dışındaki din bilgilerini ele alıp, bunların fen ile çözülemediklerini ileri sürerek, müslimânlık, akla fenne uymıyan orta çağ inanışlarıdır, gericilikdir diyorlar. Müslimânlar, ilmi, fenni iyi öğrenip, bu yalancılara, alçak fen yobazlarına aldanmamalıdır). Yirmiüçüncü mektûb tercemesi temâm oldu.
(Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ huv el-hayyel-kayyûme ve etûbü ileyh). Bu (istigfâr düâsı), (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında [sahîfe 344 de] uzun yazılıdır. İstigfâr, (Estagfirullah min külli mâ kerihallah) veyâ kısaca(Estagfirullah)dır.