Mertebeleri yüksek olduğu için, Allahü teâlâ, bu işleri onlara bırakmışdır. Dilediklerini yaparlar demek yanlışdır. Fekat Allahü teâlâ, Evliyâsı arasından dilediklerine, sağ iken ve öldükden sonra, ikrâm ederek, onların kerâmeti ile hastayı iyi eder. Boğulmak üzere olanı kurtarır. Düşman karşısında olana yardım eder. Gayb olan şeyi buldurur. Böyle olmasını akl kabûl eder. Kur’ân-ı kerîm de bunları haber veriyor) diyor. Câmi’ul-ezher profesörlerinden Abdüllah Desûkî ve Yûsüf Decvî, İbdâ’ kitâbının sonuna takrîz yazmışlar, kitâbı övmüşlerdir.
Abdülganî Nablüsî “rahime-hullahü teâlâ”, (Hadîka) kitâbının yüzseksenikinci sahîfesinde diyor ki, (Buhârînin Ebû Hüreyreden “radıyallahü teâlâ anh” haber verdiği hadîs-i kudsîde, (Allahü teâlâ, kulum farzları yapmakla bana yaklaşdığı gibi, başka şeyle yaklaşamaz. Kulum nâfile ibâdetleri de yapınca, onu çok severim. Öyle olur ki, benimle işitir. Benimle görür. Benimle herşeyi tutar. Benimle yürür. Benden her ne isterse veririm. Bana sığınınca, onu korurum buyurdu) denilmekdedir. Burada bildirilen nâfile ibâdetler, farzları yapanların yapdıkları sünnet ve nâfile ibâdetlerdir. [Böyle olduğunu, (Merâkıl-felâh) ve bunun (Tahtâvî) hâşiyesi de açık yazmakdadır. 437. ci sahîfeye bakınız!] Bu hadîs-i şerîf gösteriyor ki, farzları yapdıkdan sonra, nâfile ibâdetleri de yapan, Allahü teâlânın sevgisini kazanır ve düâları kabûl olur). Bunların diri iken de, öldükden sonra da, düâ etdikleri kimseler, murâdlarına kavuşur. Öldükden sonra da işitirler. Dileyenleri boş çevirmez, düâ ederler. Bunun için, hadîs-i şerîfde, (İşlerinizde sıkışdığınız zemân, kabrde olanlardan yardım isteyiniz!) buyuruldu. Bu hadîsin, ma’nâsı açıkdır. Âlûsînin te’vîl etmesi yersizdir.
(Hadîkat-ün-nediyye) kitâbının ikiyüzdoksanıncı sahîfesinde diyor ki: (Mü’minler, uykuda iken olduğu gibi, öldükden sonra da mü’mindir. Peygamberler de, uykuda iken olduğu gibi, öldükden sonra da Peygamberdirler. Çünki, mü’min olan ve Peygamber olan, rûhdur. İnsan ölünce, rûhu değişmez. Böyle olduğu imâm-ı Abdüllah Nesefînin (Umdet-ül akâid) kitâbında yazılıdır. [Bu kitâb, 1259 [m. 1843] senesinde Londrada basılmışdır.] Bunun gibi, Evliyânın da, uykuda iken olduğu gibi, öldükden sonra da Evliyâlıkları gitmez. Buna inanmıyan câhildir, inâdcıdır.