Erkeklerini öldürdüler. Kadınlarını ve çocuklarını esîr aldılar. Kâfirlerin yapmadıkları kötülükleri, alçaklıkları yapdılar.
FÂİDE: Yukarıdaki âyet-i kerîmelerde, tekrâr tekrâr (Ey îmân edenler!)buyuruldu. Bu da, Kıyâmete kadar gelecek olan bütün müslimânların, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” edebli olmalarını emr etmekdir. Yalnız Eshâb-ı kirâm için “radıyallahü teâlâ aleyhim ecma’în” emr edilseydi, (Ey Eshâb) denirdi. Nitekim, (Ey Resûlün zevceleri) ve (Ey Medîne ehâlîsi) buyurulmuşdur. Nemâzın, orucun, haccın ve zekâtın ve başka ibâdetlerin, kıyâmete kadar, bütün müslimânlara farz olduklarını bildirmek için (Ey îmân edenler?) buyurulmuşdur. Böylece, vehhâbîlerin (Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” diri iken ta’zîm lâzım idi. Öldükden sonra saygı gösterilmez ve Ondan yardım istenmez) sözleri, âyet-i kerîme ile çürütülmüş oldu.
Yukarıdaki âyet-i kerîmeler, Allahü teâlâdan başkalarını da ta’zîm lâzım olduğunu göstermekdedir. Bekara sûresinin yüzdördüncü âyetinde meâlen, (Ey îmân edenler! Râ’inâ demeyiniz! Bize nazar et deyiniz. Allahü teâlânın hükmlerini dinleyiniz!) buyuruldu. Mü’minler, Resûlullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” (Râ’inâ), ya’nî bizi gözet, koru derlerdi. Râ’inâ, yehûdî lisanında söğmek, kötülemek olup, yehûdîler, Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, bu ma’nâda Râ’inâ derlerdi. Kötü ma’nâsı da olduğu için bu kelimeyi kullanmağı, Allahü teâlâ, mü’minlere yasak etdi. Enfâl sûresinin otuzüçüncü âyetinde meâlen,(Sen aralarında olduğun için, Allahü teâlâ onlara azâb yapmaz) buyuruldu. Kıyâmete kadar azâb yapılmayacağı va’d edildi. Bu âyet-i kerîme, vehhâbîlerin (O, aranızdan gitdi. Toprak oldu) sözlerini red etmekdedir.
Bekara sûresinin otuzdördüncü âyetinde meâlen, (Meleklere, Âdeme karşı secde ediniz dediğimiz zemân, secde etdiler. Yalnız İblîs secde etmedi)buyuruldu. Bu âyet-i kerîme, Âdem aleyhisselâma ta’zîm olunmasını emr etmekdedir. Şeytân, Allahü teâlâdan başkasına ta’zîm olunmasını inkâr ederek ve Peygamberlere hakâret ederek, bu emri dinlemedi. Vehhâbîler de şeytânın yolundadırlar. Yûsüf aleyhisselâmın anası, babası ve kardeşleri de kendisine secde ederek saygı gösterdiler. Allahdan başkasına saygı, ta’zîm şirk ve küfr olsaydı, Allahü teâlâ, sevdiği kullarını anlatırken bununla övmezdi. Ehl-i sünnete göre, Allahdan başkasına secde harâmdır.